Avrupa'da dolaşan bir hayaletten bahsediyor bize: Komünizm Hayaleti.
Bu hayalet, kanatlarıyla ülkeleri kuşatan bir canavar mı olacaktı, yoksa fiilden türediği hâliyle hayal etmenin bir parçası olarak mı kalacaktı?..
Kitabın içindeki aktarımlar, işçi sınıfının (proletarya) içinde bulunduğu duruma ve bu durumun müsebbibi Burjuvazinin yıllar boyu süren etkisine tepki içermektedir.
Ayrıca "modern sosyalizm" adı altında süregelen lakin sosyalizmin sadece adını barındıran ve burjuvanın en çok işine yarayan kitlelere de tenkit içeren bu eser, yazıldığı yüzyıldan sonra, Komünizm'i benimseyen ülkeler ve gruplar için ana kaynak olacaktır.
Burjuvazi kümesinin benimsediği ve benimsettiği değerlerin kaybının gerçek bir kayıp olmayacağını ifade ediyor kitap. Çünkü zaten benimseyen grup yüzünden değer olmaktan çıkmıştır. Ahlak gibi.
Günümüz açısından değerlendirildiğinde, bu ilkeyi benimseyen devletlerin ömrünün pek uzun olmaması veya şu anda eskisi gibi yeterince taraftar bulamaması, başarılı bir ideoloji oluşunu sorgulamaktadır tabii. Lakin son yüz senede benimsenen Komünizm'in gerçek Komünizm ve Marx'ın hayalini kurduğu ütopyanın gerçekten gerçekleşmiş olabilirliği, sorgulanması gereken bir sorundur.