"... Ya yeryüzündeki insanlar, trajik bir yanılma ile tarihin ancak bir 'savaşlar tarihi' olduğuna kendilerini inandırırlarsa? O zaman tâ başından beri yanlış, çıkmaza sürükleyen bir yol tutmuş olmuyor muyuz? Bu durumda nereye gideriz? Sonumuz ne olur? İnsanlar, tuttukları yolun felâkete götürdüğünü, mertçe kabul etmek cesaretini gösterebilecekler mi? ..."
Her şeyi bilirmiş gibi görüinmekten, bilgiçlik taslamaktan da çok hoşlanırdı zaten. Ee, büyük sehirde yaşıyordu ya! Ama ne gerek vardı böbürlenmesine, kibirlenmesine? Olduğu gibi görünmeliydi insan.