Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa
Kim inanır senle ayrıldığımıza
Sanma unutulur, kalp ağrısı zamanla
Herşeyi unutarak yaşanır sanma
Neydi bir arada tutan şey ikimizi
Birleştiren neydi ellerimizi
Bırak bana anlatma imkansız sevgimizi
Sevmek birçok şeyi göze almaktır
Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa
Kim inanır senle ayrıldığımıza
Baksana geçmişe ne çok anıyla yüklü
Nerde o taverna, nerde sinema
Harcanmış zamanlar yeniden yaşanmaz ki
Geç kaldıktan sonra arama boşa
Sayfa 130 - sen benim şarkılarımsın-Murathan MunganKitabı okudu
Amerika'nın 1920'lerin başında Lozan
Antlaşmasını, yani Türk ulus-devletinin bağımsız varlığını da onaylamadığını, 1945'ten bu yana dost görünüm altında sinsi bir karşıtlık yürüttüğünü, son elli yıl boyunca Türkiye'yi perde arkasından Amerika'nın yönettiğini; eğitimimizi, ekonomimizi, yönetimimizi, her şeyimizi yarım yüzyıldır Amerika'nın belirlediğini; bu nedenle, son elli yılda yaşamın her alanında apaçık görünen kötüye gidişin baş sorumlusunun Amerika ve Amerika'nın yerli işbirlikçileri olduğunu şimdiki gençlerin çoğu bilmiyordu.
O gün Anadolu bozkırında var gücüyle savaşan bu millet, bugün üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi teslimiyetçi ve gözünün önünde olan biteni görmez bir hale gelmiş.. O gün Atatürk gibi gerçek bir kurtarıcının peşinde canını veren bu millet, bugün küresel hakimiyetin adamlarını kurtarıcı sanacak kadar gerçekleri göremez olmuş. O gün umutları olan bu millet yaşadığı savaşlarda değil ama yaşatılan ağır krizlerde geleceğe dair taşıdığı umutlarını içinde eritip, 'sadece nefes almaktır yaşamak' diyecek hale gelmiş. Neler oluyor bize? Uyanın be! Uyanın!.
Sayfa 88 - sen benim şarkılarımsın-Yiğit BulutKitabı okudu