Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ceren Aktürk

Ceren Aktürk
@cerenakturkk
Ne yarın, ne dün olur, ille bugün...
Niyet ile hareket arasında her zaman bir kopukluk vardır. O, yarı yoldan dönme özgürlüğüne sahip olmak istiyordu.
Reklam
Belirsizliğin yolu başlangıçta dardır, ama onu genişletmeye hazır biri elbette olacaktır; bir halk özdeyişini tekrarlarsak, belirsizlik yemek yemek ya da kaşınmak gibidir, önemli olan başlamaktır.
Sodom’da ve yakılan diğer şehirlerde masumlar olduğunu düşünüyorum. Eğer olsaydı onların hayatlarını bağışlayacağına dair bana verdiği sözü tutardı efendi. Çocuklar dedi Kabil, oradaki çocuklar masumdu. Tanrım diye mırıldandı İbrahim, sesi bir inilti gibiydi. Evet, o belki senin tanrın ama o çocukların değil.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanların tarihi, Tanrı’yla anlaşmazlıkların tarihidir. O bizi anlamaz biz de onu anlamayız.
Erkeklerin tersine bir kadın bunu asla unutmaz, çünkü kadınlarda her şey tenlerinin altına işler.
Reklam
Ama hayatta neden ve niçin olduğunu bilmeden çocuk yapmaktan başka hedef olmaması pek üzücü. Nihai bir hedefe, son nedene inananlar, soyu sürdürmek için derler; oysa ki bu soyların ne olacağına dair hiçbir fikirleri yoktur ve sanki evrenin biricik ve nihai umuduymuş gibi, soyun neden sürmesi gerektiği sorusunu kendilerine hiç sormamışlardır.
Efendinin öngörüsüzlüğü apaçık ortadadır; çünkü bu meyvenin yenmesini gerçekten istememiş olsaydı çare basitti: Ağacı hiç dikmemesi, başka yere yerleştirmesi veyahut dikenli tellerden bir çitle etrafını çevirmesi yeterli olurdu.
“Aklımızın almayacağı bazı şeyler vardır. Adalet duygumuzu aşan şeyler. Bu işin doğrusunu yanlışını biz söyleyemeyiz, bizim yargımız burada işlemez.”
Büyükşehirleri ağızlarında sahte sözcükler, kalpleri altına duydukları ihtirasla kararmış, kadın gibi yaşayan adamlarla dolu bir memleketten diğerine geçerek yoluma devam ettim. Ben bunları yaşarken Akatan’daki halkım ayı ve balık avlıyor, dünyanın küçük olduğunu sanarak mutlu mesut yaşayıp gidiyordu.
“Orada büyük, yağmurla sırılsıklam olmuş bir çalılık bulacağım, öyle ki omzumla dokunduğum anda milyonlarca damla kafama dökülecek...”
Reklam
Eğer açık sözlülükle yüz notadan sadece bir tanesi hatalıysa, hemen detonelik başlar sonra da skandal gelir. Eğer övgüde son notasına kadar hepsi yanlışsa bile, o zaman dinleyen onu kabul eder ve belli bir keyifle dinler.
“Yüz tavşandan asla bir at yapamazsın, yüz kuşkudan asla bir kanıt çıkaramazsın.” Bir İngiliz atasözü böyle der.
“Her şeye cesaret eden kişi haklıdır onlara göre. Kim daha çok şeye tükürebilirse, o onların kanun yapıcısı olur kim herkesten daha çok şeye cüret ederse, o hepsinden daha haklı olur! Hep böyle oldu ve hep böyle olacak! Sadece körler görmez bunu!”
“Ben zaten tanrısal planı bilemem... Neden soruyorsunuz sorulmayacak bir şeyi? Bu tür boş soruların kime ne yararı var? Bunun benim kararıma bağlı olması mümkün mü? Ve kim beni yargıç seçti, kim yaşasın kim yaşamasın diye sormak için?”
Her şey insanın hangi koşulda ve hangi ortamda olduğuna bağlıdır. Her şey ortamdan kaynaklanır, insansa hiçbir şeydir.
49 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.