“Hayatımda pek kazanmadım ki, kazanmasını öğreneyim.
Ama kaybetmesini, hem de şahane kaybetmesini öyle öğrendim ki, en zengin kazanışlara taş çıkartan bir ferahlık ve gönül açıklığıyla, gülerek kaybederim.”
Hey gidi deniz hey!
Çok derin bir deniz sevdası anlatılıyor.
Denizdeki kavramlar, toprakla deniz arasındaki ayırdımlar, insanlar, denizciler ve deniz harmanlanmış bir kitaptı.
Denizi anlatırken tutkusunun insanın peşini bırakmayacağını anladım, vazgeçmişti tam! Hayır vazgeçmemiş fedakarlık etmiş. Ama insan özgürdür, yapmalı kafasına koyduğunu.
Zaten sevgisinden merhametinden vazgeçemediği her şey için kendi hayalinden vazgeçiyor, sonunda onu artık hiç bir şey alıkoyamıyor.
Denizci babanın deniz aşkıyla yanıp tutuşan oğlu Mahmut!
Sigara içip sigara içme demek gibi; sevme, gitme sen bu denize(denizci olma) diyorlar.
Tutkusu daha da büyüyor.
Halikarnas balıkçısı, bu tutkuyu anlatırken ekmek kazanma kaygısını, hasretlik duygusunu, fedakarlığı, aşkı, cehaleti, bilgiliyi, özlemi ve bir çok duyguyu da işlemiş.
Deniz insanı ile kara insanı bir olur mu? Bu ikisi arasındaki kültürel farkı da gayet güzel yansıtmış.
Hem de ilk kitabıymış Aganta Burina Burinata!
Bu ismin ne anlama geldiğini ve buna benzer bir çok denizle ilgili kavramı da aralara açıklayarak vermiş okura.
Valla güzeldi arkadaşlar.
Cevat Şakir Kabaağaçlı veya tanınan adıyla Halikarnas Balıkçısı, Bodrum'a olan aşkı ile tanınan ünlü roman ve hikâye yazarıdır.
Doğum tarihi: 17 Nisan 1890, Girit, Yunanistan
Ölüm tarihi ve yeri: 13 Ekim 1973, İzmir
Hayatlarınızı başkalarının ellerine bırakmayın, yapmak istediklerinizi gözden geçirin ve yapın!
🤍