Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Bir Gökkuşağının Hayatı
Charlie Chaplin’in gerçekten ne kadar dahi bir insan olduğunu bu kitabı okuyunca çok daha iyi anladım. Hatta bir kaç kat arttı .. Onun sadece bir sinemacı ve oyuncu kimliğinin dışında ; Yazar , Müzisyen , yapımcı , ticaret adamı , filozof , politikacı , ekonomist , ve daha sayılabilecek bir çok özelliği tek bir vücutta çok başarılı bir şekilde topladığını anladım.. tabiki kendisi bu inanılmaz başarılarına çok alçak gönüllü bir şekilde şöyle diyor “Kader”Kitabı okumayı düşünen kişiler için gerçekten hayata dair alınabilecek çok fazla donelerin olduğunu açık bir şekilde söyleyebilirim.. her kesimden okuyucu kendine bu değerli yolculuktan birşeyler çıkarabilir.. Çünkü aslında bu aynı zamanda başarılı bir insanın öyküsüdür.. ve Şarlonun en dipten , başarı merdivenlerini tek tek basamak basamak çıkışını sizlerde sayfa sayfa okuyarak tanıklık etme şansına sahipsiniz… Söyleyecek çok fazla cümle var aklımda fakat Sözü çok uzatarak sizleri sıkmak istemiyorum , Bana göre O dünya sinemasının gelmiş geçmiş en büyük dahisi ve hatta bu kitabı okuyana kadar da starlarından biri olduğunu düşünüyordum, fakat bir çok yeteneği ve kişiliği bir arada muhteşem bir ahenk ile kendisinde toplandığı için bu yüzden ona yakışan en uygun kelimenin Gökkuşağı olması gerektiğine karar verdim..
Oğuz Atay'ın ne zamandır peşinde olduğum bir kitabı var. Yine ona bakmak üzere ilgili rafa gitmiştim. Aradığım kitap yoktu. Kitaplar soyada göre sıralı olduğu için Sunay Akın da oralarda bir yerdeydi. Bundan önce okuduğum kitabı sevmiştim. "Hadi," dedim "alayım bir tane daha."
Sunay Akın, tarzından dolayı dünyayı küçük, herkesin tanıdığı bir mahalleymiş gibi hissetmeme neden oluyor. Charlie Chaplin alt sokakta oturuyor, Charles Dickens kapı komşumuz ve Nazım Hikmet ile sıra arkadaşı... Tüm insanlık tarihi bir mahalleye sığıyor.
Hikayelerin kimisi benim için çok ilgi çekiciydi. Bazılarını da hızlıca okuyup geçmek istedim. Sunay Akın yöntemi bu kitabın da ana unsuruydu. Farklı zamanlarda akmış, farklı coğrayalarda bulunan nehirleri ne yapıp edip aynı denize döküyordu. Bunu yaparken bazı yerlerde nehrin akışına kendisi bir şeyler katıyor mu diye düşünmeden edemedim.
Bazı hikayeler, ayakkabıdan bağımsız olarak yazarın anlatmak istediği bir şeyleri içeriyordu. İşin bu kısmıyla sorunum yok. Ben bu adamın söylediklerini okumak istiyorum zaten. Ama konsept bu şekilde ayakkabı üzerine kuruluyken, bazı yazılarda ayakkabanın zorlama bir şekilde yazıya iliştirilmesi beni rahatsız etmedi değil. Rahatsızlık derken, muzip bir "yakalandın hoca" deyişinden ileriye gitmeyecek şeyler.
Charlie Chaplin benim en sevdiğim sinemacılardan birisidir. Filmleri hem güldürmekte, hem de barındırdıkları mesajlarla ders vermektedir.
Başrolünde oynadığı son filmi olan "Sahne Işıkları" filmi kendi yaşamından izler taşımaktadır. Özellikle son sahnesi Chaplin'in sahnelere vedası anlamını taşır.
Bu kitap Sahne Işıkları hakkında bilinmeyenleri anlatmaktadır. Filmin yapılma süreci, yapıldığı dönem, Chaplin'in hikayeyi kurarken nelerden etkilendiği, yapım sırasında yaşanılanlar hakkında bilgiler verir. Ayrıca kitapta, sonradan filmden çıkarılan bir sürü sahnenin de yer aldığı hikayenin daha derinlikli anlatıldığı bir novella da bulunur. Chaplin'i seviyorsanız ve Sahne Işıkları'nı izlediyseniz bu kitabı okuyun derim.
Ramp Işıkları ve Sahne Işıkları'nın DünyasıDavid Robinson · İş Bankası Kültür Yayınları · 20167 okunma
Mutlu aşk yoktur./Aragon
Dâhiler ve Aşkları; sanat, edebiyat, bilim ve düşün tarihinin önde gelen dâhilerinin yaşadığı aşkları, eserleri paralelinde ortaya koyan, ansiklopedik ölçekte bir biyografi kitabı. Gerek ülkemizde, gerekse dünyada -toplam olarak- bu kapsamda oluşturulmuş nadir eserlerden biri olma özelliği de taşıyan bu önemli kitap; içinde yer alan dâhilere,
783.jpg){kind=small}
Sinemanın Hikayesi
30 yılda iki kere hediye verip geri alamadığım, vaktiyle bana katharsisler yaşatmış, bir dehanın kaleminden çıkma yaşam hikayesi, eşsiz gözlemlerle beraber. Ki bu gözlemler onun sinemasal macerasında hem ona hem takipçilerine yol gösterecektir. Kendisine hayranlığım Buster Keaton'u tanımam ve yolunu kestiği hikayelere tanık olmam sonrasında azalsa da, sinemayla ilgilenen ilgilenmeyen herkesin okuması gereken bir kitap. Brando'yu, (Katharine) Hepburn'u, Bogart'ı da okudum ancak hiçbiri onun kadar etki bırakmadı ve eminim bundan sonra da bırakmayacak.
P.S. Kitabı 3. kez satın almış olduğumu da buraya iliştireyim.
GİZLİ EL ROMANI İNCELEME
Eskişehir'de kitap alışverişi yapmanın aklımda olmadığı bir günde kapısında öylece kitapları inceledikten sonra içine girince büyülendiğim (belki de ben çok fazla abartıyorum) kitapçıdan Gizli El ve Handan kitabını alıp çıktım. Bu kitapları nasıl tasvir etmek gerekir bilmiyorum fakat bende sayfalara baktıkça hep sarı benizli gibi kelimeler
Merhaba sevgili kitapseverler
Bugün anlatacağımız kitap Çavdar Tarlasında Çocuklar.Bu kitap sevenleri ve sevmeyenleri ile tam olarak ikiye bölünmüş kitaplardan
Öncelikle kitabın kapak tasarımı benim çok hoşuma gitti önünde arkasında hiç açıklama yok ve eğer söylentiler doğru ise yazarımızın kendi vasiyetiymiş kitap kapaklarına resim ve figür konulmaması.Kitabın ülkemizde 2 çevirisi mevcut biri Çavdar Tarlasında Çocuklar bir diğeri de Gönülçelen olarak geçiyor.Kitap çok olaylı bir sansürlü deniyor kaldırılıyor bir derslerde okutuluyor garip süreçlerden geçen bir kitap olmuş
Kitap psikoanalitik açıdan inceleyince çok güzel ve 17 yaşında bir çocuk dilinden anlatılıyor onun gözünden sizinle direkt konuşuyor gibi o nedenle kitap içindeki argo cümleler beni rahatsız etmedi.Benzer üslubu Charles Bukowskide de görebiliyoruz.17 yaşındaki Holden ile Tutunamayanlar karakterini birbirine bağlayabilirsiniz cünkü ikisinin de dünyaya bakış açısı aynı.
Biraz da yazarımızdan bahsedelim,yazarımız direkt bu kitaptaki baş kahraman Holden gibi bir yaşam sürmüş aslında.Ailesi ile okullarla arası çokça sorunlu ve bir kızı seviyor askere gidip döndüğü zaman sevdiği nişanlısının Charlie Chaplin ile evlendiğini öğreniyorYazarımız Zen ve Budist öğretiden etkileniyor.
Kitap okuyunca size birçok şey katmıyor okumayınca bir kayıpta yok ben de biraz arada kalanlardan oldum ancak okunabilir diye düşünüyorum.
Sevgiyle kalın
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
Charles Spencer Chaplin, Londra'daki Victoria dönemi yoksulluğundan etkilenen bir sınıfın çocuğudur. Çocukluğunda, evsizlik, açlık, babasının alkolikliği ve düşkünlerevi gibi sorunlarla yüzyüze gelmişti. Ama annesinin anlattığı öyküler ve eğlence dünyasının coşkusu, çoc.ukluğuna tat katmıştı.
Doğaçlamaları ve İngiltere' deki müzikhollerde yaptığı kaba saba oyunculuğu, Charlie'nin dehasının başlama noktasını oluşturdu.
Zamanımızın en büyük oyuncularından ve yönetmenlerinden biri haline geldi. Tüm zenginliğine ve başarısına rağmen
Chaplin, haksızlığa ve insanların ezilmişliğine öfke duydu ve çocukluğunun yoksulluğunu, üzüntüsünü ve neşesini filmlerine dökerek seyircilerini, aynı anda hem ağlattı ltem de güldürdü.
#okudumbitti #kitapyorum
#charliechaplin >184 Sayfa
.
"Gülmek hayatın en güzel eylemidir.
Ve her ne varsa sizi bundan alıkoyan, yok edin." /_Charlie Chaplin /
.
Herkese Merhaba
.
Bugün sizlere harika bir #biografi kitabı bırakıyorum arkadaşlar. Hepinizin yüzünde bir tebessüm olduğunu görür
Yaşıyorsun.. Onlarınsa, sadece kalkan elleri hatırlanıyor, unutulmamacasına:
Öncelikle yayıma hazırlayan Kenan Yücel, ve Ve Yayınları'na teşekkürlerimle..
Arkadaş'ın bir nevi vasiyetiymiş ''Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası'' ismi. ''Ne zaman yayımlarsam yayımlayayım, bu isimle yayımlanacak'' demiş. Ve gidişinin ardından ''Şiirler'' ''Sevdadır'' gibi isimlerle yayımlanmış. Kitabın son kısmında, Kenan Yücel, bu basımlarda
Erken yok olmuş dev şair..
Charles Chaplin bir savaşta yitirdim sakalımı dediğinde çocuk bir naiflik,
Göğü kucaklayıp getirdim sana dediğinde sevgide cömertliği gördüm arkadaş zekai de..
Onun ölüm şeklidir yüreğimi yakan
Alnını dağ ateşiyle ısıtan
Yüzünü kanla yıkayan
Benim yüreğimde harmanlanan isyana ortak herkese arkadaşca selam olsun..
Unutulmadın, Unutulmayacaksın Sessiz Adam.
Hiç unutulmayacak olan Şarlo’yu kendi ağzından dinlemek oldukça güzeldi. Günümüz çocuklarından bazıları çok şanslı. Her çocuk hatta yetişkinin okuyabileceği güzel bir kitap.
Şunu söylemeden geçemeyeceğim zenginlere en ufak bir eleştiride bile bulunmamalıyız değil mi? Baksanıza Chaplin’i bile hemen komünist ilan etmişler... Yazık ya ...
