Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eski Yunan ve Roma kendisinden olmayana "Barbar" derdi.
Barbar başka dil konuşan demektir. Zamanla bu kelime aynı zamanda, medeniyetten mahrum manalarında kullanılmıştır. Eski Yunan, Roma, hatta Bizans medeni dünyayı yalnız kendisinden ibaret zannederdi. Bu yanlış itikadın uzak ve yakın milletler ve alemler hakkındaki bilgisizlikten ileri geldiği muhakkaktır. Halbuki eski Yunan ve roma'dan evvel muhtelif Türk kavimleri daha yüksek bir medeniyet seviyesine varmışlardı. Nitekim sonraları Türklerle tanışan Bizans elçileri, devlet adamları ve seyyahları gördükleri yüksek medeniyet karşısında hayretlere düşmüşlerdir.
Sayfa 103 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Normanlar ve Türkler Bizans'ın yendiği düşmanlardan daha mı korkunçtular
Romen Diogene, Türk ilerlemesini durdurmak için boş yere uğraştı. Malazgirt (Mantzikiert) de (1071) bozuldu ve Türklere esir düştü. Bizans bu büyük felaketin izlerini artık ebediyen silemeyecekti. Bundan böyle, imparatorluğun en iyi askerlerini, en meşhur generallerini temin ettiği küçük Asya'nın doğu tarafları, Ermenistan, Kapadokya bütün bu bölgeler bir daha geri gelmemek üzere elden çıkmıştı. İmparatorluğun artan anarşisi içinde Türkler müsait vaziyet buldular Konya ellerine geçti. Türkleri İznik'e Bizanslıların kendileri çağırdılar. Türkler 1079 İstanbul'un karşısındaki Üsküdar'ı zaptettiler.
Sayfa 99 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bizans'ta hazinenin geliri ile imparatorun lüksü arasında denge yoktu.
Bizans devletinde ne ırk birliği, ne dil birliği vardı: Bu, denildiği gibi "yirmi ayrı milleti idare eden ve onları bu formül içinde birleştiren suni bir teşekküldü: Tek bir hükümdar, tek bir iman." Milliyetsiz bu devlete, Yunanlılık damgasıyla, Ortodoslukla icab eden irtibat ve birliği vermek idarenin parlak eseri olmuştur.
Sayfa 90 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Bizans İstanbul'u korumacılık cennetiydi.
Dünya ticaret yollarının birleştiği noktada bulunan İstanbul, doğu ile batı arasındaki konumu dolayısıyla bütün milletlerin koştuğu, bütün dünya üretiminin değiş tokuş yapıldığı büyük bir antrepo vazifesi görüyordu. Yalnız başkentte, pazar ve gümrük vergilerinin yılda hazineye 7.300.000 altın akçe, bugünkü para ile 500 milyon altın getirdiği hesap olunmuştur.
Sayfa 92 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Bizans merasim, ihtişam ve gözleri kamaştırmakla daima iftihar etmiştir
Bizans imparatorunun şahsına ait her şey mukaddes sayılırdı ve ressamlar, ilahi şahıs ve evliya resimlerinde yaptıkları gibi başının etrafında bir ışık halkası çizerlerdi. Allah'ın iradesiyle hükümdar mutlak ve despot olan İmparator bütün yetki ve nüfuzu elinde toplamıştı. Bizans anayasasında bu en yüksek kuvvet ve kudreti hiçbir şey englleyemezdi. Senato, itaatkar yüksek memurlardan ibaret bir devlet şurasından başka bir şey değildi.
Sayfa 89 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Kafkas prensleri Bizans ünvan ve paralarını taşımaktan gurur duyarlardı
X. yüzyılda Arap nüfuzundan koparılan Ermeni hükümetleri imparatorluğa binlerce asker ve generaller yetiştiriyordu. Ve Ermenistan Pagratide Kralı Vaspurakan, Taron, İberie prensleri, ülkeleri II. Vasil tarafından birbiri ardınca Bizans hakimiyeti alıntını alınıncaya kadar imparatorluğun müşterileri ve sadık hizmetkarlarıydılar.
Sayfa 87 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
986'da II. Vasil, Bulgaristan'a girdi fakat Tarayan Gedi'nde yenildi.
İmparatorun tekrar mücadeleye başlayabilmesi için on sene geçti ve bu on sene içinde Samuel devletini Tuna'dan Adriyatik'e ve Ege Denizi'ne kadar büyütmekten vazgeçmedi. Fakat, Çar, 996'da Sperchios kenarında mağlup oldu. Yunanistan'ı kaybetti, Selanik önünde başarılı olamadı, Tuna Bulgaristanı'nın bir kısmı bizanslıların eline düştü. (1000)
Sayfa 83 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Hristiyanların kılıcı kafirleri orak gibi biçiyordu
Jean Tzimisces Mezopotamya'dan Edesse (Urfa) ve Nusaybin'i (974), Suriye'de Şam ve Beryte (Beyrut) (976), zabdediyor ve Filistin'de Kudüs kapılarına kadar ilerliyordu.
Sayfa 80 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Bir Haçlı hareketi Bizanslıları Müslümanlara karşı harekete geçiriyordu
Nicephore Phocas, Kilikya ve Kuzey Suriye'de Halep (Hamadani) emirlerinin kuvvetini eziyordu. Anazarbe (Anavarza), Adana Mobsueste (Misis) 964, Tarsus (965) Leodicea, Hierapolis, Emes (Humus), Halep ve nihayet Antakya'yı 968'de aldı.
Sayfa 80 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
928'de Theodosiopolis (Erzurum) zaptolundu; 934'de Melitene (Malatya)
944'de Edesse (Urfa), alındı ve burada saklı olan İsa'nın mucizevi resmi İstanbul'a getirildi, 949'da Germenika (Maraş), 950'de Amida (Diyarbekir), 958'de Samsat işgal olundu. Bizans sınırları Halys (Kızılırmak)tan Fırat'a ve Dicle'ye kadar tekrar götürülmüştü.
Sayfa 80 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.