Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Çiçekler ve Yasemin ~ Sümeyye Demirkan
.
Yeni yılda okuduğum ilk kitap bu kadar güzel olunca içimde çiçekler açtı
“Yasemin. Çiçeklerin en güzeli.” diyerek bir Melih cümlesiyle başlıyorum.
Yasemin ninesi ve koyunları, köpeği, bahçesi ve boyalarıyla yaşayan adı gibi çiçek gibi bir kız. Öyle doğal öyle samimi biriydi ki onun tüm enerjisi kitaba
Çiçekler ve Yasemin
"Yasemin... Çiçeklerin en güzeli."
Selamlar... Sizlere mükemmel ötesi, şahane bir kitap ile geldim. Bu kitabın güzelliği tartışılamaz. Çok çok güzel çünkü. Kitapta Melih'i çok sevdim, çok sıcak, çok tatlı, çok sakin bir insan. Aynı kitabımızın nahifliği gibi... Yasemin hiç söz konusu bile olamaz o kadar güzel ve hoş bir karakter. Biraz konusundan bahsedeyim.
Yasemin Duman, ninesi ve 2 koyunu olan Sütlaç ve Tarçın, köpeği Dost ve bir kaç arkadaşı ile Muğla'da küçük bir kasabada yaşamaktadır. Yasemin, sağdığı sütleri ve yeni yumurtalarını satmak için pazara gider. Bu sırada bir genç Yasemin'in yumurtalarını kırar. Ve bu sayede Yasemin ve Melih tanışır.
Kitap çok güzeldi... İçinizi yumuş yumuş edecek, çok nahif, hoş bir kitap. Zaten Sümeyye Demirkan'ın kaleminin sadeliğinden hiç bahsetmiyorum bile... Alın, okuyun. Çok güzeldi...
1- Şüphecilik Bahsi
Peyami Safa şüphecilikten bahis açıyor:
-İstihzası olmayan, hâdiseleri alaya almayan adam ne kadar kuru ve yavansa, şüpheciliği olmayan da o kadar eksik ve kısır… İki tekerlekli bir arabanın tek tekerleği üzerinde yol almaya kalkması gibi bir şey… Ben her şeyden şüphe ederim; bana anlatılan, öğretilen, gösterilen, bildirilen
Melankolik bir umut demeti…
Cevat Şakir Kabaağaçlı, yani nam-ı diğer Halikarnas Balıkçısı’nı okumak, ufuk çizgisine, denize, kuşlara ve mavi kokan her şeye doğru bir yolculuğa çıkarıyor bizleri…
Yaşamın içinden, Anadolu'dan, bizden, kısacası gerçeğe teğet geçmiş yalın, hüzünlü fakat her anında umut dolu öykülerle tanışıyoruz bu yolculukta…
Mavinin hakimiyeti altında
Aşkı En Güzel Bizim Oralılar İşler
Kimdi Bulut? Halkına aşık bir şair. Onların sesine, terine, tozlanmış boyunlarına acısına çocuklarına sevgiyle bakan, insanına, değerine saygısızlık eden herkese, her şeye sözünü ve öfkesini esirgemeyen bir şair.
Onun için en güzeli “bir şeyler için ölenlerin kavgalarındaki güzellik” ti. Aynı kavgayı hayatı boyunca diri tuttu. Söyledi, yazdı. Hayatı genç bir sözcükle alnının ortasından öpmek isterken öfkesiz bir gün dahi durulamayacağının farkındaydı.
Anamurluydu. Cebinde hiç kar görmemiş kibrit hafifliğinde elleriyle. Yaşadığı yerin doğasını öyle içten benimsedi ki bilgesi oldu. “Kasabalı bir Lorca” oldu. Hayatını şiire taşıdı. Şiirimize söylenmemiş taze bir sayfa ekledi. Dili döndüğünce harcı yapan elleri anlattı. Onların diliyle. Dilleşti.
Tutuklandığında üstünde gelecekten başka bir şey bulunamadı. Çiçek ekili çürüyen tenekelerin arasına oturup şiirler okudu. Geceyle gündüzün arasına papatyalar koydu. Bulut tam da buydu. Gözyaşlarının da çiçek açacağına inandı. Gözü yaşlı çocukların yanaklarını sildi işlenmiş yağlığıyla. Oturup ektiği çiçeklerin arasına onlar için şiirler yazdı. Umutlandı. Gidilmez bir güzellemeydi şiir ama durmadan gelirdi ona.
Üstüne üstüne yürüdü dünyanın. Sulara ve taylara hayran. Kavgasıyla yaralarıyla.
Bir kadının aşkta gelebileceği son nokta...
Bir kadın aşkı yüzünden sessiz sedasız nasıl solabilir? Kimsesiz zincirli ruhunu eşlediği halde o eşe kendini açamamış ve solmaya mahkum bırakılmış bir zambak. Sevdiği kadını çiçeklerin en güzeli diye seven bir adam. Balzacın kaleminden akan mürekkeple değil de hüzünlü çocukluğundan akan göz yaşlarından çıkmış gibi. Hem bi yok oluş hem de var oluş kitabı.Bir kadın sevip sevdiğini kaybederse ne mi olur? Başkalarının mutluluğu artık mutlu olamayacak kimselerin sevinci midir gerçekten? Merak edenler okusun. Kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında. :)
Okuduğum en enteresan kitaptı diyebilirim.Tom Robbins'e hayran olmamak işten değil.Mizah ve felsefenin aynı anda ve iç içe bu kadar iyi işlenebileceğini hiç ummazdım.
Kitap iki farklı zaman ve dört farklı mekanda geçiyor.İlerledikçe bunların birleştiğini,birbirlerine bağlandığını görüyoruz.Konusuna değinecek olursam; kitapta tek bir ana karakter
