"Kendimde dünyâyı kırıp geçirecek bir kudret duyduğum o dakikada anladım ki dünyanın en korkak insanı seven insandır. Canzi'yi ürkütüp kaybetmek korkusu yanında ölüm gülünç bir şaka gibi kalırdı."
Taptığım eller ciğerimi delmeseydi ben yüksek mertebelere eremezdim, rahatlık içinde gevşeyip gidecektim.
Sen hala kendi Ciğerdelen'inden kurtulamadın mı ?
O, maksûdunun peşi sıra yollara düşmüş bir ezel hasretlisidir. Bir kaybı var bulunacak, bir derdi var onulacak. O da işte kaybını dağda taşta arıyor, varda yokta arıyor. Nihayet günlerden bir gün bir pîre ikrar verip nasip alıyor ve aradığını gönlünün tâ içinde seziyor.
Safiye Erol ile geç tanıştığımı düşünmekle birlikte iyi ki tanışmışım diyorum. Dili çok nahif olan bu yazarın Ciğerdelen ve Kadıköy'ün Romanı adlı eserlerini de okumayı düşünüyorum. Nuran'a kim ahlaksız diyebilir ki? Sevdasının makulluğu ve merhameti yüksek... Sermet için aynısını söyleyemiyorum. Beni kendine inandıramadı. Karakterlerin hepsinin kendine has özellikleri var. Yehuda girişi beni derinden etkiledi. Her şey herkese yakışmaz. Nuran'a en çok yakışan iffet olmalıydı. O yüzden hep tertemiz kaldı.
Alnıma kısa zamanda derin bir çizgi kazıldı. Bunun altına üstüne uzanmaya hazırlanan diğer çizgilerin ince belirtilerini de aynada görüyorum. Alın yazısının ne demek olduğunu şimdi anladım.