Tavuklar haberi duyar duymaz ortalığı birbirine kattılar. Gerçi daha önce bu tür bir özverinin gerekebileceği konusunda uyarılmışlardı, ama doğrusu bir gün bunun gerçek olabileceğine pek inanmamışlardı. Yumurtaların, tam da ilkbahar kuluçkasına hazırlandıkları sırada alınması cinayet değil de neydi? Jones'un çiftlikten kovuluşundan bu yana ilk kez ayaklanmaya benzer bir şey meydana geldi. Siyah Minorca cinsi üç pilicin önderliğindeki tavuklar, Napoléon'un buyruğuna kararlılıkla karşı koydular. Çatı kirişlerine tüneyip orada yumurtluyorlar, yumurtalar da yere düşüp kırılıveriyordu. Napoléon, hiç kuşkusuz, hızla ve acımasızca önlem almakta gecikmedi. Tavukların tayınlarının kesilmesini emretmekle yetinmedi,tavuklara azıcık da olsa yem vermeye kalkışan bütün hayvanların idam cezasına çarptırılmasını öngören bir kararname de çıkarttı. Buyruklara uyulmasını köpekler sağlayacaktı. Tavuklar, beş gün kadar direndilerse de, sonunda teslim olarak folluklarına döndüler.