Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben kimilerinin yaptığı gibi her şeye göz yummuyor ve yaltaklanmıyorum. Ben her zaman, herkesin yüzüne karşı gerçeği olduğu gibi söylemeye alışkın bir insanım!
Sayfa 63
Geçmişe ilişkin anılarım öylesine çoktur ki, hafızamda sevdiğim bir yüzü canlandırmaya çalıştığımda, yığınla anının arasından, tıpkı gözyaşları arasından bakıyormuş gibi bulanık, belirsiz bir yüz görebilirdim ancak. Düş gücünün gözyaşlarıdır bunlar.
Sayfa 56
Reklam
Hem gülmek hem ağlamak istiyordum; sinirlerim öyle bozulmuştu.
Sayfa 51
Tolstoy tüm düşmanlığına rağmen döneminin bir ferdiydi; savunduğu ilkellik, gerçekliğin yapmacıklaştırılması ve makulleştirilmesine bir tepkiydi.
Sayfa 47
Kendisini en çok tembellik ve kibirden dolayı azarlar. Hayatta en çok istediği, diğer insanların yanında kendini gizleyebilme erdemine sahip olmaktır. Gayet basmakalıp denebilecek bir şekilde iyiliğin başkaları için yaşamak, kötülüğünse kendi için yaşamak olduğuna inanmıştır.
Sayfa 35
Reklam
Pek çok gerçeği benimsemiş ve reddetmiştir ama bir tanesini hiç terk etmemiştir: O da, keşfedilecek tek bir gerçek olduğuna dair duyduğu derin ve sarsılmaz inançtır.
Sayfa 33
Dünyada her şeyden çok istediği gerçeği öğrenmekti.
Sayfa 33
Tolstoy, dikkatini çeken pek az şeye aşağılama ve küçümsemeyle yaklaşmamıştır: sanat, din, devlet kurumları, ekonomik ve sosyal düzen, devletler ve medeniyetler tamamen yanlış, sadece yanlış da değil, müsrif, zararlı, rezil ve hayatın ahengini bozan yapılardır. Çocukların eğitilme, genç kızların evlendirilme ve erkeklerin toprağı işleyip ekmek yapma biçimine köpürürdü. Toplumsal hayata, kültürlenmeye, zorunlu askerliğe, kapitalizme, devrinin cinsel normlarına, vergiye ve kurumlaşmış dine karşıydı. Hiçbir şey gazabından uzun süre kurtulamazdı. Akla Marx'ın İngiliz ekonomik sistemine atfettiği, insana yaşatılan aşağılanmaya gösterdiği öfke geliyor. Ancak Marx'ın öfkesini kızıştıran gerçek adaletsizliklerdi ya da en azından çoğu insanın bugün adaletsizlik olarak kabul edeceği şeylerdi. Tolstoy'un kustuğu öfkeyse yalnız çirkin ve haksız olana değil, aynı zamanda Batı medeniyetinde iyi ve güzel kabul edilmiş ve halen de öyle kabul edilen şeylerdi: sanat, bilim, eğitim, Shakespeare, Beethoven. Öfkesi muazzamdı ama, inancı da aynı azamete sahipti.
Sayfa 32
1.000 öğeden 781 ile 790 arasındakiler gösteriliyor.