Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik

Lev Tolstoy

Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik Konusu

Tolstoy’un yirmili yaşlarında yazdığı Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik yazarın yayımlanan ilk eseri ve en otobiyografik kitabıdır Tolstoy Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik’te kendi hayatından hareketle, varlıklı bir ailenin oğlu olan Nikolenka’nın iç dünyasını keşfe çıkıyor. Küçük yaştan itibaren büyüyüp gelişmesine tanık olduğumuz kahramanın özel öğretmeniyle, sevgili annesiyle, soğuk ve mesafeli babasıyla, kardeşleriyle ilişkisini okurken, geri planda kişiliğinin nasıl şekillenip ortaya çıktığını görüyoruz. Arkadaşlarıyla geçirdiği zamanlardan, hayallerinden, imkân ve engellerinden söz ederken, Nikolenka gerçekte dünyayı anlama çabasını paylaşıyor. Genç bir yazarın ilk romanı olmasına rağmen karakter çizimlerindeki titizlik ve detay zenginliği, anlatımdaki duygu yoğunluğu Çocukluk, İlkgençlik,Gençlik’e sıra dışı bir başarı kazandırmıştır.
Çevirmen:
Mazlum Beyhan
Mazlum Beyhan
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 0 dk.Sayfa Sayısı: 459Yayınlanma Tarihi: Kasım 2014Yayınevi: İletişim YayınlarıOrijinal Adı: Детство; Отрочество; Юность
ISBN: 9789750516344Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Puan

8.210 üzerinden
154 Puan · 17 İnceleme

Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Cemile Görhan

Cemile Görhan

@Cgorhan
·
30 Haziran 01:16
7/10 puan verdi
Tolstoy'u dünyaca ünlü bir romancı yapan en önemli özelliği hayatı ve insanı tüm doğallığı ile anlatabilmesidir. Bu romanında ise ele aldığı hayat "kendi" yaşam öyküsüdür. Çocukluk, İlkgençlik ve Gençlik adında üç anlatıyı tek kitapta birleştiren İletişim Yayınları sonsöz olarak Kate
6 etkileşim
Cihan Karabulut

Cihan Karabulut

@isildurunvarisi1
·
09 Nisan 20:09
8/10 puan verdi
Tolstoy'un yazdığı ilk ve en otobiyografik özellikler taşıyan romanı daha doğrusu roman serisi... Kitap çocuk Nikolay'ın dünyayı artık tanıması, yeni yeni anlaması ve sorgulamaya başladığı dönemiyle başlıyor. Çocukluk döneminde ailesi ile olan ilişkileri, annesine olan bağlılığı, babası ile gelgitleri ve kardeşleriyle hayatı çözümlemesiyle ilerliyor. Daha sonra eğitim hayatı ve derslere olan ilgisizliğini okuyoruz. Kitabı tek tek konu olarak anlatmak istemiyorum ama girişini anlatmak istedim. Kitap boyunca Ailesi, öğretmenleri ve ders hayatı, arkadaşlarıyla yaşantıları ve hayatı sorgulamasını okuyoruz. Okuduğum Tolstoy kitapları arasında Diriliş ile birlikte belki de iç dünyasının derinliklerine en çok indiğim kitabı oldu, bunun nedeni belki de otobiyografik roman olmasıdır. Özellikle Tolstoy'un aşk hayatında utangaç olması ve kararsızlıklar yaşaması yüzümde tebessüm oluşturdu. Dil olarak akıcı olması, felsefi yönü güçlü olması ve betimlemeleri okuyucuyu kitabın içine çekiyor adeta. Bunun yanında diğer Tolstoy kitaplarında olduğu gibi yine doğa betimlemelerinin güçlülüğünü (ilk eseri olmasına rağmen) yine net şekilde gördük. Değinmek istediğim son nokta ise gerçekte Tolstoy bebekken annesini kaybetmiş olması ama kitabında annesini betimlemelerini sanki annesini yıllarca görmüş bir adamın betimlemeleri gibi olmuş adeta, bu detay beni cidden etkiledi. Tolstoy'un erken dönem düşüncelerini öğrenmek isteyen ve hayatını yakından okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum, iyi okumalar herkese.
7 etkileşim
duygu

duygu

@memmedyar
·
20 Mayıs 13:54
8/10 puan verdi
Benim ilk okuduğum olmasa da, Lev Tolstoya giriş niteliğinde gayet akıcı ve güzel bir başlangıç olabilir. Yine de durgun günlük faaliyetleri ve onların tasviri pek dikkatinizi çekmiyorsa, başka kitaplarla başlayabilirsiniz. Kitabı pek beğendim. Öncelikle "Çocukluk" tan bahsedeceğim,
6 etkileşim
Erkan nazik

Erkan nazik

@erkannazik
·
31 Mart 18:33
7/10 puan verdi
Tolstoyun yazarlığa adım attığı bu ilk kitap hayatından kesitlere en ince ayrıntısına kadar yer veriyor. Okurken sıkılabileceğiniz yerler olabilir. 7/10
6 etkileşim
Çağdaş Kocabıyık

Çağdaş Kocabıyık

@Chaghdashko
·
15 Eylül 2021 22:26
Puan vermedi
İnsanın itiraf etmekten çekineceği, bir çoklarına utanç verici gelecek düşünceleri, şu ergenlik hallerini, Tolstoy yalın ve komplekssiz bir şekilde, hem de yine genç bir yaşında aktarmış. Nikolay aslında herkes gibi, çocukluk ve gençliğinde gerçekte hissettikleri ile hissetmesi gerektiğini düşündükleri arasında sürekli bir çatışma yaşıyor. Bu, büyümenin ve etrafla ilişki kurmanın doğurduğu, saf, içten gelen, çocuksu ve son derece samimi duygu ve düşünceler ile benliğin diğer insanlara yansıtılma şekli arasındaki çatışma olsa gerek. Bana göre toplumsallığın doğal hali olan, giderek saflığı bozulan, taklitçi ve yapay bir yaşantının Nikolay'ı ele geçirişi, onun bu yapaylıktan rahatsız olup, sorun sanki sınıf sorunuymuşçasına çözümü okulundaki farklı sınıflara mensup arkadaşları arasında arayacağının sinyallerini vermesi, bu anıların gideceği yönü gösteriyor. Tolstoy Gençlik'in ikinci bölümünü tamamlayabilseydi bu çatışmanın zamanla alacağı hali görebilecektik. Yine de daha sonra yazdıklarından onun bu inancı devam ettirdiğini ve sonunda bu yolda bir dervişe döndüğünü biliyoruz. Kitabın, özellikle Çocukluk'taki doğa betimlemeleri ise müthiş. Özellikle fırtına sahnesinin tasvirini okumak başlı başına bir zevk...
1 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 56.3
Erkek% 43.7
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Lev Tolstoy
Lev TolstoyYazar · 205 kitap
Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı. Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir. Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti. Lev Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan "Çocukluk"u bu sıralarda yazdı. Lev Tolstoy Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi. Lev Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs kendisinden 16 yaş küçük olup henüz 18 yaşındaydı. Bu evlilik onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 13 çocukları oldu; bu çocukların 3'ü bebek iken, biri 5 diğeri de henüz 7 yaşında iken öldü. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina'yı" bu dönemde yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır. Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir. Lev Tolstoy Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır. Lev Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü. Kış ortasında evini terk ettiğinde hasta düştükten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda zatürre'den öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular. 82 yaşında vefat eden Lev Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır. Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hıristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı kitabı "tanrının egemenliği içimizdedir" kitabıyla yeni bir hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Astapovo tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.

Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Cemre Karaca

Cemre Karaca

@Cmr1255
·
07 Ocak 20:35
Belki yüzündeki kendini beğenmiş havanın etkisi altında kalarak, belki kendimi dış görünüş olarak aşağılayıp durduğum için başkalarındaki güzelliği fazla abarttığımdan, belki de - sanırım asıl neden bu- korkuyu sevginin başlıca belirtisi saydığımdan, onu sevdiğim kadar, ondan korkardım da.
7 etkileşim
Kenan Öztürk

Kenan Öztürk

@Zarif_yazar
·
10 Ocak 18:13
Şu para denilen iğrenç şey yok mu, bütün insansal ilişkileri rezilleştiriyor!
160 etkileşim
Birgül

Birgül

@Dolunay_A_
·
11 Temmuz 08:02
Sevgilerine karşılık görmemek onların duygularını etkilemez. Sık sık sevdikleri şeyi de değiştirirler. Çünkü onların asıl amaçları sevdiklerine kavuşmak değil, bu duygularını sürekli olarak devam ettirebilmektir. Büyük zevk aldıkları bu duyguyu yaşatabilmek için herkese, hatta bu sevgiyle uzaktan yakından ilişkisi olmayan kişilere bile durmadan, en ince en güzel sözcükler kullanarak anlatırlar bu sevgiyi.
14 etkileşim
Merve

Merve

@Mrvky96
·
15 Mayıs 13:02
Büyük acıları yalnızca büyük bir güçlükle sevebilme yeteneğine sahip olan insanlar duyabilirler; onların sevmeye duydukları gereksinim, acıya karşı tepkiyi oluşturur ve onların acılarını giderir, sağaltır. Bu bakımdan insanların ruhsal yapıları, bedensel yapılarından daha dirimlidir. Acı insanı hiçbir zaman öldürmez.
18 etkileşim
Birgül

Birgül

@Dolunay_A_
·
11 Temmuz 07:59
Çocuklukta sahip olduğun o tazeliğe, kaygısızlığa, sevgi ihtiyacına ve o inanç gücüne bir daha dönmek mümkün müdür?
13 etkileşim

Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik İletileri

Tümünü gör
mечтать.

mечтать.

@proless
·
18 Aralık 2022 12:28
2023 OKUMA HEDEFİ
28/76 kitap - %37 tamamlandı
28 kitap okudu
76 kitap
6,9bin sayfa
0 inceleme
665 alıntı
Her gün 2 kitap okumalı.
Ocak ayı hasılatı :))
Okuduğum kitaplar: +
1984
1984
+
Arşın Gölgesindeki Genç
Arşın Gölgesindeki Genç
+
Bir Umut Bir Mektup 1. Cilt
Bir Umut Bir Mektup 1. Cilt
+
Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik
Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik
+
Bir Umut Bir Mektup 2. Cilt
Bir Umut Bir Mektup 2. Cilt
+
Oblomov
Oblomov
henüz tamamlanmadı +
Bostan
Bostan
henüz tamamlanmadı _____________________ Dizi&film: +Amelie +Benjamin buttonun tuhaf hikayesi +Breaking bad 4.sezon
Annemi, babamı esirge Allah'ım!
<Annemi, babamı esirge Tanrım, dediğim zaman; ruhum ne güzel duygularla dolardı.>
Çocukluk, Delikanlılık, Gençlik
Çocukluk, Delikanlılık, Gençlik
--
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy