Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilara

İnsan ne iyi ne de kötüdür. Eğer sadece potansiyel olarak insanın iyiliğine inanılırsa, olguların umut verici bir tutumla tahrif edilmesi zorunlu olacak ya da acı verici bir hayal kırıklığı oluşacaktır. Eğer öteki aşırı uca inanılırsa, sinik bir tutum alınacak ya da başkalarından ve kişinin kendisinde iyiye yönelik pek çok imkan görülmeyecektir.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
Narsist kişinin yargısı "kendisi" olmayan ya da "kendisinin" olmayan şeylere karşı da taraflıdır. Dış ("ben olmayan") dünya bayağı, tehlikeli ve ahlak dışıdır. Bu durum narsist kişinin muazzam bir çarpıtılmaya uğramasıyla sonuçlanır. O ve onun olan artık aşırı değerlidir. Dışarıda kalan her şeyin değeri düşüktür. Aklın ve nesnelliğin uğradığı zarar açıktır.
İnanılacak hiçbir şey ya da hiç kimse yoksa, kişinin iyiliğe ve adalete olan inancı aptalca bir yanılsamaya dönüşmüşse, hayata tanrı değil şeytan hükmediyorsa, hayat artık nefret doludur ve kişi hayal kırıklığının acısını artık taşıyamaz. Hayatın kötü olduğunu, insanların kötü olduğunu, kendisinin de kötü olduğunu kanıtlamak ister. Hayata inanan, hayatı seven, fakat hayal kırıklığına uğrayan kişi sinik ve yıkıcı birine dönüşecektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
279 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Cehenneme Övgü
Cehenneme ÖvgüGündüz Vassaf
8.6/10 · 9,9bin okunma
Ah, Minel Aşk!
Girdiğimiz her yeni ilişkide, bundan önceki ilişkilerde neyin kötü olduğunu birbirimize anlatırız. Yürüdüğü sürece neden yürüdüğünü değil de, sonunda neden yürümediğini konuşur dururuz. Tüm sürecin anlamını değerlendirecek yerde, aşkı unutup ilişkiyi ve onun sonucunu yargılarız.
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
Ah, Minel Aşk!
Yitirilen, aşk değildir. Yitirilen, o belirli sevme şeklinden vazgeçen kişidir. Ama, kişilerin arasındaki aşk, bir zamanlar var olmuş olan aşk yok olmuş değildir. O her zaman mevcuttur.
Sayfa 269Kitabı okudu
Ah, Minel Aşk!
Aşkı ifade eden sözlerimiz yalnız birbirimize hükmetmenin bir belirtisi olmakla kalmaz, kendi bireysel aşkımızı her şeyin üstüne yerleştirdiğimizi gösterir. Aşkımızın, işimize, başkalarıyla olan ilişkilerimize, yaşam biçimimize, değer yargılarımıza hükmetmesine izin veririz. Yaşam, aşk uğruna inanç ve davranışlarını tümüyle değiştiren kişilerle doludur.
Sayfa 264Kitabı okudu
ŞU SİHİRLİ 'AN'
Hiçbir 'an' olması gerektiği gibi değildir. Şöyle olsaydı, böyle olmalıydı diye düşünmek anlamsız. 'An'ları düzenleyemeyiz. Yaşamları düzenleyemeyiz. Ne kendimizinkini ne de başkalarınınkini.
Sayfa 254Kitabı okudu
Dilara
@coffeebreath·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Feminen
FeminenCarl Gustav Jung
8/10 · 408 okunma
Homo Sapiens Blues
Çıkarlarımızı ve kişiliklerimizi korumak için artık gitgide daha akılcı bir şekilde "seviyoruz." Ve aklın zaferiyle birlikte aşka son veriyoruz.
Sayfa 224Kitabı okudu
Reklam
Yaşasın Anlaşmazlık
İnsanın karşısındakine duyduğu güven ve inancın eşlik ettiği bir uyuşmazlık neden olmasın? Görüş ayrılıkları ve uyuşmazlıklar neden karşıdakini reddetme anlamına gelsin? Yıllar yılı hemen hemen her konuda anlaşan iki insanın belirli bir konuda şiddetli bir uyuşmazlığa düşmesi neden bir felaket olarak görsün ve bu durum neden onların birbirlerini hiç tanımamış olduklarının belirtisi sayılsın?
Sayfa 179Kitabı okudu
Ölüm unutkanlığı
Ölüm unutkanlığı, insanı varoluşa ilişkin hiçbir korku duymama gibi bir ruh haline yöneltir.
Sayfa 158Kitabı okudu
Seçmeme Özgürlüğü
Yaşamı bu kadar az düşünen, yaşamı düşünmek gerektiği konusunda herhangi bir bilinçli çaba harcamadan yaşayıp giden bizler, başkalarının yaşamını etkileyen konularda taraf seçmekte son derece aceleci davranırız.
Sayfa 138Kitabı okudu
Seçmeme Özgürlüğü
Bilişsel uyumsuzluk adı verilen bir kavrama göre, daha önceki görüş ve davranışlarımızla bağdaşmayan bir seçim yapmış ya da yapmaya zorlanmışsak, tavrımızı da yeni seçimimize uygun olacak şekilde değiştiririz. Daha açıkçası, bir seçim her zaman, geçmişi çarpıtıp değiştirmek suretiyle doğrulanır. Geçmiş deneyimlere rağmen, halihazırdaki seçim, geçmişe hükmeder. Eğer geçmişteki inanç, deneyim ve davranışlarımızla bağdaşmayan bir seçim yapmışsak, seçimimizi değiştirmektense geçmişi yeniden düzenlemeyi yeğleriz.
Sayfa 126Kitabı okudu
Seçmeme Özgürlüğü
Zeka, güzellik, adalet, sevgi, özgürlük gibi şeyler ölçülemez ve kıyaslanamaz. Onlar ancak tanımlanmadıkları ve standartlaştırılmadıkları ölçüde var olabilirler. Bunların tanımını yapma girişimi bile, kavramın ihlal edilmesi demektir. Bir kez tanımlandıktan sonra, zeka donuklaşır, güzellik esinleyici olmaktan çıkar, sevgi tüketilmiş olur, adaletin doğrulanması gerekir, özgürlük ise tanımlanmış biçiminin dışında var olmaktan çıkıverir.
Sayfa 124Kitabı okudu
698 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.