Mart Ayı Hikaye Etkinliği - Meral ve Tablosu (Lütfen sonuna kadar okur musunuz)
Meral kocasını hüzünlü gözlerle kapıda karşıladı. Meral: -Nerede kaldın Süleyman? Merak ettim. Adam hiddetle ve sinkaflı sözler eşliğinde, Süleyman: -Sana ne be kadın. Sana hesap mı vereceğim. Dedikten sonra bitkin bir halde olan karısına sert bir tokat nakşetmişti. Tokatın etkisiyle Meral duvara çarpmış sonrasında yere
İnstagramı açmasam da olurmuş.. on reelsten dördü evlilik... Bu sene evlenen çok mu acaba.. (gerçi her sene aynı lakırdı) Yine herkes çok mutlu, yine herkes çok zengin... ve evet herkes bir yerleri geziyor.. gezme kısmı gerçek sanırım..
Reklam
Yaşam ve mutluluk neydi...
Neydi yanlış olan bir insanı Herşeyden çok sevmek mi yoksa Uğruna herşeyi hatta ölümü bile göze almak mı Ona güvenmek mi yada saygı duymak mı yoksa Bir insana değer vermek onu sevmek yerine Sadece ondan faydalanmak mı İşin bitince de kullanılmış bir eşya gibi kenara atmak mı Sahi neydi bir insana değer vermek Sadece her şeyin yolunda gitmesi için ve Mutlu olabilmek için her şeye katlanmak mı Yoksa aynı yolda aynı yastığa baş koymak mı Her zorluğa birlikte göğüs germek mi Peki ya evlilik neydi sadece bir yaşam kuralımı Yoksa zorunlu olan bir yaşam kuralımı yada Aynı evde her şeyi birlikte yapacak birbirine Her konuda destek olacak evin temizliği den Tutunda herşeyi birlikte yapacak eşler miydi Sadece ev temizliği değil çocuk bakımına bile Yardım etmek iki bireyin de hemen hemen aynı Sorumlulukları alması gerektiği bir yaşamıydı Ve bu yaşam içinde bir aile kurmak mıydı Sahi neydi bütün bunlar boş bir yaşam tarzı yada yapılması gereken zorundalıklar mı yoksa gerçek mutluluğa açılan bir yaşam mıydı...
1 soru 1 cevap
Evleneceğimiz kişiyi nasıl seçebiliriz,bu konuda bir fikriniz var mı? ÖNCE NE İSTEDİĞİNİZİ BELİRLEYİN!! “Ne iş olsa yaparım.” diyen birinin, iyi ve uygun bir iş bulması çok zordur malûm. Hatta iş bulması bile zordur. Oysa kişi ne istediğini belirlese, aradığını bilmenin rahatlığı ile çok daha kolayca bulabilir. Evlilik için de böyledir bu. Nasıl biriyle evleneceğine karar vermek, işin yarısını halletmek demektir. Ama bunun için de tabiî önce kendi kişiliğinizi, yönelimlerinizi ve ihtiyaçlarınızı belirlemeniz gerekir. Yani kendinizi tanımanız lâzımdır önce. İkili ilişkilerde, aile hayatında sizin için önemli olan nedir? Huzur mu, paylaşım mı, destek mi, heyecan mı ya da güven mi? Vazgeçemeyeceğiniz öncelikler hangileridir, kesinlikle kabul etmeyeceğiniz şeyler nelerdir? Bunların adını doğru koymanız gerekir. En az on cümleyle ihtiyaçlarınızı, beklentilerinizi, şartlarınızı sıralayın; elinizde ve aklınızda bulunsun. Tabiî, bu istekleri sıralarken, abartmayın da lütfen. Adam arkadaşına sormuş: —Evlenmiyor musun? —Şartlarımı tutarsa olur. —Ne istiyorsun ki? —Güzel olsun, akıllı olsun, dindar olsun, zengin olsun, kültürlü olsun, şefkatli olsun, ciddi olsun, itaatli olsun, bir de esprili olsun. —Ama abi, demiş öteki, birden fazla evlilik yasak artık! Fıkra, önerimi unutturmasın ama. Ne istediğinizi belirlemelisiniz mutlaka. On cümle lütfen!!
Başlık yok....
Hiçbir kadın geçimsiz değildir aslında!!! Ya da hiçbir kadın bende eşimle didişeyim, tartışayım,mutsuz olayım, mutsuz edeyim diye evlenmiyor. Sorun evlenmeden önce kırk takla attığınız,elde etmek için herşeyi yaptığınız kadına imzayı attıktan, sahip olduktan sonraki rahatlığınız... Artık zaten benim, nasılsa benim rahatlığı. Evliliğin amacı ne? Niye evlendiniz ki? Aynı evde yaşamak, çocuk sahibi olmak, yemeğim önüme gelsin, ütüm yapılsın diye mi? Bu mu evlilik? Sabah gözünü açtığında onunla uyanmak,gece onunla uyumak,Çok daha fazla görmek, sohbet etmek, Çok daha fazla paylaşabilmek değil mi evlilik? Geçimsiz kadın yoktur aslında mutlu edilmeyen, ilgilenilmeyen ve hüsrana uğrayan KADIN vardır.
İlişki tercihleri hakkında konuşmak istediğim bir şey değil ama bir durum var ki her denk gelişimde şaşkınlıkla karışık mide bulantısı yaşıyorum. 30'lu hatta 40'lı yaşlarındaki koskoca adamlardan evlilik gibi talepler alınca midem bulanıyor. Tam olarak kendilerini ne sanıyorlar acaba? Aynaya bir kere olsun dönüp bakmıyorlar mı? Nasıl kendilerini yirmilerindeki genç ve güzel bir kadına denk görüyorlar? Kardeşi olarak görmeleri gereken kadınlara yan gözle bakan sapık varyantları hepsi. Yanlış anlaşılmasın ben de muhtemelen ileri yaşlara geldiğimde hâlâ bekar kalacağım ama tutup yirmili yaşlarındaki genç çocuklarla ilgileneceğimi sanmıyorum. Yaş grubunuzla ilgilenin abicim, kendi jenerasyonunuzla. Sağlıklı bir ilişki için kadın erkek yaş farkı max +-3 falan olmalı, kadın veya erkek çok büyük olunca orada kafalar uyuşmuyor. Kafa uyuşsa görüntü uyuşmuyor, bir taraf yaşlı bir taraf genç, uyumsuz çirkin duruyor. Yaşlandığını kabul etmeme ve genç kalma çabası mı bu anlamıyorum... Kısacası yaşça büyük olup da kendinden 5+'ten fazla yaş farkı bulunan kadınlara talip olan yolda görsem abi diyeceğim erkekler sapık ve iğrenç geliyor. Kas yapınca da daha genç falan durmuyorsunuz, yaşlı ve kaslı bir adam oluyorsunuz sadece, bilin istedim.
Reklam
1.000 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.