Masalların dünyasında yüzüme tokat gibi çarpan gerçekler
Pan'ın Labirenti, bir gün müzik dinlerken filminin jenerik müziğine rastlamamla ilgimi çeken bir kitaptı. Müzik o kadar içime işlemişti ki buruk ve acı bir duygu tarafından sarılmış gibiydim. Hikayesinde de böyle bir his bulacağımı düşünerek okumayı ertelesem de en sonunda merakıma yenik düştüm. Kadim varlıkların ve olayların olduğu bir masal dünyasında gerçeklerin yüzüme tokat gibi çarpmasıyla o hissi fazlasıyla buldum, yaşadım. Ofelia'nın hayatı etrafında şekillenen bir olay örgüsü olsa da dönem niteliklerini de iyi bir şekilde işleyen bir kitap olduğunu düşünüyorum. Savaşın acımasızlığını, gaddarlığını, düşmanlığını, sefaleti, korku ve güvensizlik ortamını hissettirdi bana. Kitapta kendimi eşleştirdiğim karakter ise Mercedes oldu :)
Yürek burkan, sevgi ve korku dolu bir çocuk hikayesi...
Aralara serpiştirilen masal parçalarıyla zenginleştiğini düşündüğüm bu kitabı ruhunun bir yanı sihire inanan, sihirli dünyalarda gezinmeyi seven herkese tavsiye ederim. Kısa zamanda, birkaç oturuşta rahatlıkla bitirilebilecek akıcı bir üsluba sahip.
Kitapta yer alan çizimler de ayrıca hoşuma gitti.
Pan’ın Labirenti 
Guillermo del Toro
