Soğuk suya kahve, her babayiğidin harcı değildi. Y0ksek hatırlılar ve ağır bitirimler dışında, semte yabancı birinin kahveyi böyle istemesi için bir ayrıcalığı olması lazımdı...
Başımi dala doğru çevirdim.
"Xururuca!"
"Ne var?"
"Ağlamak kötü bir şey mi?"
"Ağlamak hiçbir zaman kötü değildir, budala. Neden sordun?"
"Bilmiyorum. Bir türlü alisamadım. Sanki yüreğim boş bir kafes..."
sağlam güldüm ve sonu süperdi. selçuk aydemir klasikleşen tarzına uygun çok başarılı bir anlatım sergilemiş. kitabı bitirdiğinizde yüzünüzde kalacak o hafif tebeasümde ne demek istediğimi anlayacaksınız.