Bu yola gönlümü ve başımı koyduğum her gün nefsim bu soruyu sorardı bana, "Bugün ne yiyeceksin?", "Ölümü", "Bugün ne giyeceksin?", "Kefenimi", "Bugün nerede yatacaksın?", "Mezarda", derdim.
Anda olmazsan ne yolun sonuna vardığını anlarsın ne de yolun başını hatırlarsın. Zaman her şeye yetişir de hiçbir şey zamana yetişemez derler. Yolun sonuna doğru olan yolculukta aldanmak insanın kendi nefsine ettiği en büyük zülüm değil mi?
Ara sıra görünen ağaçlar da hiç buralı değildi. Toprağa aykırıydılar. Ancak iyi bakımla yaşamaya çalışan bitkisel hayat mağdurları.
...
Yanından geçenlere baktı. Giyimleri şık ve parlaktı. Ağaçlar gibi onlar da buralı değildi.
İnsanlarla ağaçların neden birbirlerine benzediğini anladı.
"Hırs, Serçe Hatun, hırs... Alevin odunu yiyip bitirdiği gibi insanı yiyip bitirir. Hırs, üç köşeli bir dikendir, cebine nasıl koyarsan koy, sana batar!"