Biz dünyadayız ama dünyaya ait değiliz. Zaman mekân içerisindeki bu gelip geçici dünyada ruh için bir yurt bulmaya dönük her türlü çaba kaçınılmaz olarak daha başından başarısızlığa uğrar.
Bir anlık öfke zamanla yerini mutluluğa bırakır, öfkenin sıcaklığı ise zamanla geçer; ancak bir ülke yok olursa geri dönüşü yoktur ve ölenleri de kimse geri getiremez.
"Karşısındakini ve kendini bilen hiçbir savaşta tehlikeye düşmez; karşısındakini bilmeyen, sadece kendini bilen bir kazanır, bir kaybeder; karşısındakini de, kendini de bilmeyen her savaşta mutlaka tehlikeye düşer."
Şimdi, yoldaşlar, sürdürdüğümüz bu yaşamın doğası nedir? Kabul edelim: Yaşamlarımız sefil, yorucu ve kısa. Doğuyoruz, bizi hayatta tutacak kadar yemek veriliyor ve becerisi olanlarımız güçlerinin son damlasına kadar çalışmaya zorlanıyor; işe yaramaz hale geldiğimiz anda korkunç bir zulümle katlediliyoruz.
Sayfa 3 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu