Ve her şeyin çok basit olmasını istiyorsunuz. Bu asla olmaz. Verilmediğinde nasıl alınacağını bilmelisiniz. Birisinin gelip size vermesini beklememelisiniz.
Sayfa 400Kitabı okuyor
Durmaz artık gözlerin,
Naçar kalmış bebeklerin
Sel olmuş akar; sükûneti sessiz.
Bilmem, nedir çare buna
Bilmem, nasıl etsem de gelsem...
Ey, zaman acımaz ki kimseye;
Yolum yurdum kesilmiş; edilmiş mesken,
Varlığımızda çaresizlik var,
Çaresiziz anla.
D.p
Kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarım.
Alev bilekli süvariler kamçılıyor şahlanan atlarım!
A k ı n v a r G ü n e ş e a k ı n !
G ü n e ş i z a a a p t e d e c e ğ i z
G ü n e ş i n z a p t ı y a k ı n !
Hem kendinize hem de başkalarına yalan söylemeye o kadar alışkınsınız ki, gerçeği söylemek istediğinizde ne kelimeleri ne de düşünceleri bulamazsınız.
Ama bunu söylemeden önce bunu bilmelisiniz ve kendiniz hakkındaki gerçeğin ne olduğunu bile bilmiyorsunuz.
Sayfa 360Kitabı okuyor
A.D.: Yani filozofların formülleri, onlarda mutlak olarak geçerli teorik önermelerin ifadelerini görmek için, söylendikleri bağlamdan koparılırsa işaret ettiklerini saptırma, anlamları çarpıtma riski doğar, öyle mi? P.H. : Kişisel olarak ben, bir filozofu, bağlamından kopuk teorik önermeleri eserlerinden ayırıp ortaya bir sistem çıkarmaya çalışarak değil, eserlerini analiz ederek incelemeyi tercih ederim. Eserler canlıdır: Onlar, yazarı ve okuyucuyu sürükleyen bir edim, bir harekettir. Sistematik çalışmalarsa ölü yapraklarla dolu bitki koleksiyonları gibidir.
Sayfa 113Kitabı okuyor
Ve damlasın, kör devlerin mezarlıklarına
Gözyaşlarım, kan damlalarım...
Ezilen her ruh, çiğnenen her beden için
Biraz daha acı ve öfke! -gözüme gelmez-
Anlaşılmalı, çekenin çektiği acı;
Anlaşılmalı, kötünün yanına kalmadığı kâr.
Direnmeliyiz daima, tütmeli evimizde ocak,
Son kez değil, doğarak binlerce kez;
Ağıtlar ve sindirilmiş bir yaşam değil bizimki
Yalnızca ve yalnızca, doğru yaşam için hareket gayesi!
D.p
Demir ökçelerle ezilsin, biçare bedenin
Hançerlerin gökyüzünde parlayışında silinsin;
öksüz ruhun.
Ve kırılsın, öfkeyle baş kaldıran o biçare akıl,
Sesin kesilsin; ifaden yoksunlaşsın.
Yalnız, sen doğru dur, dik dur hayatta
Bak, gör ki, neler oluyor;
tek parçalık, tek sahnelik oyunda.
Av ve avcı, göz göze gelirler, ikisinde de var
Tehlike yüklü bir acı,
Neşeni görmesinler, sallandırırlar seni akıncı.
D.p öfke
İnsanlar felsefenin ne anlama geldiğini bile bilmiyorlar.
Sayfa 352Kitabı okuyor
Eğer birisi az bilir, az okur, az düşünürse, onunla konuşmak çok zordur.
Sayfa 351Kitabı okuyor
Bu sistem harika bir özelliğe sahiptir: onunla sadece bir temas bile insanlarda en iyiyi ya da en kötüyü ortaya çıkarır. Tüm hayatınız boyunca birisini tanıyor olabilirsiniz ve onun kötü biri olmadığını, hatta zeki olduğunu düşünebilirsiniz. Onunla bu fikirler hakkında konuşmayı deneyin ve bir anda onun tam bir aptal olduğunu göreceksiniz.
Diğer yandan, içinde hiçbir şey yok gibi görünebilen biri vardır, onunla bu konularda konuşun, onun çok ciddi düşündüğünü fark edersiniz.
Sayfa 351Kitabı okuyor
İnsanların çoğu bu fikirlerin hiçbirini kabul edemez ve onlarla konuşmak tamamen gereksiz olur. Ama aynı zamanda bu fikirleri kabul edebilen ve konuşmaya değer insanlar da vardır.
Sayfa 350Kitabı okuyor
Her insanın sıradan koşullarda oynadığı belirli bir rol repertuarına sahip olduğunu anlamalısınız. Normalde kendisinin hayatta bulduğu her türlü durum için bir rolü vardır; ama o kendini biraz farklı koşullara sokar ve uygun bir rol bulamazsa ve kısa süre sonra tekrar kendisi olur.
Sayfa 347Kitabı okuyor
Birisine karşı iyi olduğun sürece sana iyi davranır. Ancak ona biraz zıt gidersen nasıl olur?
Sayfa 333Kitabı okuyor
İnsanlar ne kendileriyle ne de başkalarıyla samimi olabilirler. Gerektiğinde samimi olmayı öğrenmenin dünyadaki en zor şeylerden biri olduğunu bile anlamıyorlar.
Sayfa 327Kitabı okuyor