"Bazen öyle oluyor ki... alıp başımı gitmek istiyorum. Kendimi bir halat çekme oyununun tam ortasındaymışım gibi hissediyorum. Ortadan ikiye bölünüyormuşum gibi. Anlatabiliyor muyum?"
"Burada istıraba ve tevekküle o kadar alıştım ki, onları bırakırsam ruhumun bir parçası kesilmiş gibi boşluk duyacağım; bırakmazsam isyansız nasıl yaşayacağım?"
"İçimde hep ne olduklarını bilmedigim gizli ve meçhul ümitlere sarılmıştım; onlar olmasa bir saniye nefes alamazdım; çünkü bütün hesaplar aleyhime çıkıyordu, bu meçhul ümitler beni aldatırlarsa mahvolacaktım."
"Bizi en mutlak anlamdaki hiçliğin içerisine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz."