İnsan bir kez kendini buldu mu bu dünyada kaybedecek hiçbir şeyi yok demektir. Ve insan bir kez olsun içindeki insana dokundu mu tüm insanlara dokunabileceğini tüm kalbiyle biliyor demektir.
"Eğer nasıl biri olduğumu bilseniz bana böyle dostça bakmazdınız. Hatta verdiğim selama bile karşılık alamazdım. Fakat sizin beni dışlamanıza fırsat vermeden ben kendimi ait olduğunuz o dünyanın dışına atarak sizi dışladım "
Yaşam denen zengin kudret bana üstün gelmişti. Şimdi gerçekten yaşadığımı hissedebiliyorum , hayatın el değmemiş orjinal tarafı içimde bir bebek gibi canlanıyordu.
Hâlâ canlıydım ben , yalnızca yaşam cesaretimi kaybetmiştim . Kendimden saklayarak bastırdığım o güç patlayıvermişti şimdi . Yaşam denen zengin kudret bana üstün gelmişti .
Burada ne yapıyorum? Bu adamı nasıl sevdim ? Aklıma kaybolan yıllar kitabından çok sevdiğim bir paragraf geldi."Aşk zorla tomurcuk vermesini istediğin bir sera çiçeği değildi. Aşk yol kenarında beklenmedik şekilde açan bir çiçekti. "
Bakışlarımız birbirine değdiği an ,yüreğimden gözlerime garip bir sıcaklık yürüyor. İlk kez bakıyoruz sanki birbirimize , ilk kez duyduğumuz bu büyülü heyecan gibi
Bir kişi, insanlarla açık konuşmalıdır. İçindeki duyguları, düşünceleri yüzüyle bile ifade edebilmelidir. İçtenlikle, tereddüt etmeden, insanların gözünün içine bakarak söylenen bir cümle, yüzlerce kitap sayfasından daha üstündür. #Dostoyevski
Senin adın da hep bende yaşayacak. Ama... şairin dediği gibi ...
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç...