Evet yanlış yazmadım, kendine ait bir ada. Kitap üzerine bir inceleme yazmayı daha sonraya erteleyeceğim ama bu kitabın etkisini uzun süre üstümde hissettim. Kitabı da sadece ders çalışmak için Büyükadaya gittiğim gün vapurla gidiş-dönüşte bitirdim. Kendime ayırdığım bir gün, bir ada oldu benim için bu kitap. Bana özel.
Kitaba dair baya zaman geçti ama bana hissettirdiğini hatırladığım bir hüzün vardı. Bu dünyada inancımdan sebep bir çok sınırlarla hayatımı devam ettiriyorum ve bunun koruyuculuğuna tam bir teslimiyetle yaklaşıyorum. Kitapta da karakterlerin o dar kapıdan geçebilmek inancıyla yaptıkları tercihleri, bunun doğurduğu sonuçların onlar için getirdiği fedakarlıkları ve beraberinde kendileri için anlamlı kıldıkları bir sonu hatırlıyorum. Bir sona inanan insanlar için pure love örneği bir kitap.
Kitabın güzelliğinin ötesinde doğum günümde dostlarımın hediyesi olması, yurt dışında ilk trenle seyahatimde ağlayarak bitirdiğim bir kitap olması sebebiyle benim için çok özel bir kitap.
Bu kitap beni fazlasıyla arada bırakan bir kitap oldu. Bazı benzer düşünceleri benimsediğim karakterin bulunduğu koşullarda ben bulunsaydım aynı kararı verir miydim? Aynı sonuca ben de sürüklenir miydim? diye düşünürken aynı zamanda hayatın bir insan için bu kadar anlamsız olmasını kendimle bağdaştıramadım.
Osamu Dazai Yazarın kendi hatıraları ile de özdeştirdiği kitap gerçekliği ve acımasızlığını okuyanın içine işliyor. Öneririm.