Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezgahındaki meyveler için. "Bir dostluk kaldı!" Bir dosta yetecek kadar demek istiyor. Az kaldı demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, " Dayanacak bir dostluk kaldı." diye anlıyorum. Sonra "Bir dostluk kaldı mı?" diye soruyorum. Pazarcı "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor.
Reklam
"Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezgahındaki meyveler için. "Bir dostluk kaldı!" Bir dosta yetecek kadar, demek istiyor. Az kaldı, demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak, bir dostluk kaldı," diye anlyorum. Sonra, "Bir dostluk kaldı mı?" diye soruyorum. Pazarcı, "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor.
"... "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezgahındaki meyveler için. "Bir dostluk kaldı! Bir dosta yetecek kadar; demek istiyor. Az kaldı demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak, bir dostluk kaldı," diye anlıyorum. Sonra, "Bir dostluk kaldı mı? diye soruyorum. Pazarcı, "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor. ..."
Sayfa 13
Sahi, hangi dostluk kaldı?..
"Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezgâhındaki meyveler için. "Bir dostluk kaldı!" Bir dosta yetecek kadar, demek istiyor. Az kaldı, demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak, bir dostluk kaldı," diye anlıyorum. Sonra, "Bir dostluk kaldı mı?" diye soruyorum. Pazarcı, "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor.
Sayfa 13 - Şule Yayınları, 190. Baskı, Eylül 2023Kitabı okudu
"Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezgâhındaki meyveler için. "Bir dostluk kaldı!" Bir dosta yetecek kadar, demek istiyor. Az kaldı, demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak, bir dostluk kaldı," diye anlıyorum. Sonra, "Bir dostluk kaldı mı?" diye soruyorum. Pazarcı, "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor.
Sayfa 13 - Şule Yayınları
Reklam
Dayanacak, bir dostluk kaldı.
Sayfa 13 - Şule Yayınları 180. BaskıKitabı okudu
"Bir dostluk kaldı! " diye bağırıyor pazarcı, tezgahındaki meyveler için."Bir dostluk kaldı! " Bir dosta yetecek kadar, demek istiyor. Az kaldı demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak bir dostluk kaldı, " diye anlıyorum. Sonra, "Bir dostluk kaldı mı? "diye soruyorum. Pazarcı, " Bir dostluk kaldı! "diye bağırıyor.
Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezgahındaki meyveler için.. "Bir dostluk kaldı..!" Bir dosta yetecek kadar; demek istiyor. Az kaldı, demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak, bir dostluk kaldı," diye anlıyorum. Sonra, "Bir dostluk kaldı mı?" diye soruyorum. Pazarcı, "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor.. * Ali Ural / Posta Kutusundaki Mızıka
Reklam
"Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezgahındaki meyveler için. "Bir dostluk kaldınız!" Bir dosta yetecek kadar; demek istiyor. Az kaldı, demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak, bir dostluk kaldı," diye anlıyorum. Sonra, "Bir dostluk kaldı mı?" diye soruyorum. Pazarcı, "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor.
"Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezgâhındaki meyveler için. "Bir dostluk kaldı!" Bir dosta ye- tecek kadar, demek istiyor. Az kaldı, demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak, bir dostluk kaldı," diye anlıyorum.
"Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezgahındaki meyveler için. "Bir dostluk kaldz!" Bir dosta yetecek kadar; demek istiyor. Az kaldı, demek istiyor. Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak, bir dostluk kaldı," diye anlıyorum. Sonra, "Bir dostluk kaldı mz?" diye soruyorum. Pazarcı, "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor.
"Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor pazarcı, tezga­hındaki meyveler için. "Bir dostluk kaldzı" Bir dosta ye­tecek kadar ; demek istiyor . Az kaldı, demek istiyor . Ben önce bu cümleyi, "Dayanacak, bir dostluk kaldı," diye anlıyorum. Sonra, "Bir dostluk kaldı mı?" diye soruyo­rum. Pazarcı, "Bir dostluk kaldı!" diye bağırıyor .
Sayfa 13 - PdfKitabı okudu
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.