Delinse yer; çökse gök, yansa, kül olsa dört yan
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipinden, kasırgadan yılmayan;
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz!
Bir şehirde toplanmış kırk er görüyorum...Aralarında sen de varsın...Yağmur yağıyor. Irmağın kıyısında dövüşüyorsunuz. Budun kurtuluyor. Adınız unutulmayacak... Bin üç yüz yıllık ölümden sonra dirileceksiniz. Acunun batımına dek adınız gönüllerde kalacak...
Hayat bana çok şeyi unutturmuştu. Güçlü duracağım diye sevgisizliği öğrenmiş; yalanlara kanmamak için güvenmemeyi seçmiştim. Bana anılarımı hatırlatmasınlar diye şehrimin sokaklarını, sevdiğim semtlerini bile unutmuştum.