Puanım:10/10
Asla seçemem ama eğer en sevdiğim kitapları sorsalar ilk 10'un içinde kesinlikle bu kitap olur. O derece fevkalade mükemmel bir kitaptı. Ben hayatın içinden hikayeleri, kurguları okumayı çok seviyorum. Açıkçası bu kitap her şekilde bu beklentimi karşıladı.
Konusundan bahsedelim. Öncelikle kitapta savaşın iç yüzünü ve herkeste, özellikle kadınlarda oluşan etkilerini, baskılarını okuyoruz. Bu seferki ana karakterlerimiz hayatları kesişen iki kadın. O güzel dostluklarını okuduğumuz Meryem ve Leyla. Afganistan, Taliban'da savaşın içinde bir kadın olduğunuzu düşünün. Hiçbir hakkınız yok. Bir eşyadan bile değersizsiniz. Yüzünüz kapalı, yanınızda mahrem bir erkek olmadan asla dışarı çıkamazsınız. Kuralları çiğnerseniz dövülürsünüz. Eğitim almak, okumak veya yazmak yasak. Böyle bir hayata mahkumsunuz... Yazar savaşın iç yüzünü, bıraktığı etkileri o kadar güzel bize yansıtmışki okurken kalbiniz parça pınçık oluyor. Meryem ve Leyla'nın o güzel dostlukları, birbirlerine destek oluşları gerçekten sizi mest ediyor.
Bu kitap adeta bir başyapıt. Yazarın dili, hikayenin ana fikri, oluşumu olsun çok güzel işlenmiş. Sadece okuyun diyorum.