Alıntı ve incelemeler #57043265
"Yerli tiyatro yazarlarımızı ne kadar tanıyoruz ve onların eserlerini ne kadar okuyoruz?" Temalı bir etkinlik düzenlersek bize kim katılır?
Türk Tiyatrosunun emektarı olan insanların anısına bir etkinlik düzenlemek istiyorum. Duyarlı arkadaşlarımızın desteği ile sayımızı
Güngör Dilmen kimdir?
1930 yılında Tekirdağ’da doğan Güngör Dilmen, 1960 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Filoloji Bölümünü bitirdi. 1959 yılında Sinema-Tiyatro Dergisi'nin açtığı tiyatro oyunu yarışmasında “Midas'ın Kulakları” adlı oyunuyla birinci olan Dilmen, Tel-Aviv ve Atina'da tiyatro alanında çalışmalar yaptıktan
Hava ☔olmasına rağmen müze ,sergi gezmeye engel değil.
İzmir havası işte birazdan ☀️ açar.:)
1.📷 Müze girişi.
2.📷 Deli Dumrul Dede korkut obası sahneleri maskeleri.
3.📷 Avustralya'ya ait maskeler
4.📷 Endonezya doğu Afrika'ya ait maskeler
Entelektüellerimizin ve edebiyatçılarımızın Dede Korkut kitabına olan ilgisizliği neden?
"Yanlışlık bizde. Örneğin; "Zenginden alıp, fakire veren destan kahramanı kim? diye sorsanız, pek çok kişi hemen Robin Hood'u hatırlayacak ve onun adını verecektir. Oysaki bizim kültür tabanımızda bu rolü üstlenmiş kişinin Köroğlu olduğu pek çok kişinin aklına gelmeyecektir. Yalancılığının sembolü olarak Pinokyo'yu; aşkın muhteşem anlatısı olarak Romeo ve Jüliet'i pek çok Türk genci bilmekte ve bu bilgi ile kendisini okur-yazar kabul etmektedir. Diğer taraftan Dede Korkut Kitabı'ndaki Yalancı Oğlu Yaltacuk kimsenin aklına gelmiyor veya Deli Dumrul için canını vermeye hazır olan Dumrul'un eşinin aşkı kimse tarafından hatırlanmıyor. Dahası, İzmir gibi bir kentte 'Homeros Vadisi' kuran büyükşehir belediye başkanları Türk kültürünün anıt eseri Dede Korkut kitabından esinlenerek bir 'Oğuz Yurdu' adı altında bir piknik alanı kurmayı hayal edemiyorlar. Bornova meydanına 'Amazon Kadın' heykelini dikenler, Konak Meydanına Selcan Hatun veya Banu Çiçek heykeli dikmeyi düşünemiyorlar. Bu eziklik psikolojisi hem kent yöneticilerinde mevcut hem de sanatçılarımızda."