Siz bilmezsiniz ama kızlar babalarını çok severler. Her hal­leriyle severler.
Evde hiçbir iş yapmadığım için ne çok kızdınız bana. Yine de fayda etmedi, öğrenemedim. Ye­mek yapmayı, evi toparlamayı, sizi anlamayı öğrenemedim. Benden ne istediğinizi öğrenemedim. Beni sevip sevmediğinizi hiç bilemedim.
Reklam
Bu şehir yüzyıllardır erkektir ve kadınları sevmeyi bilmez.
Geceleri ben ağır, çok ağır bir taşın altında uyurum. Gündüzleri hafif, çok hafif bir yaprağın ucunda yaşarım. Gece beni taş ezer. Gündüz rüzgar devirir. Kanadıkça kanarım. Hayallerimi o yüzden kanla yazarım.
Siz bilmezsiniz ama kızlar babalarını çok severler. Her halleriyle severler.
“Aşkı hikaye yapan imkansızlıktır değil mi anneanne?”
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
“Mezarlar! Mezarlar insanların geçmişidir. Ziyaret etseler de , etmeseler de. Geçmişimizi göme göme… İnciler sahte. Mezarlar boş. Sanır mısın ki, ölünü gömdüğün o mezar, emaneti sonsuza kadar saklar. Aç bak. Bütün mezarlar bomboş. Kara delik dedikleri , öyle sandıkları gibi, fezada değil toprağın içinde. Toprağın ta dibinde bir sürü kara delik var ve sen geçmişin olan ölülerini toprağa emanet ettiğini sanırken,aslında küçücük ve derin çok derin,uçsuz bucaksız kara deliklerden içeri atıyorsun. Ara bak bakalım mezarlardan birinde, herhangi birinde, ölünü,herhangi bir ölünü koyduğun gibi bulabilecek misin?”
Sayfa 164Kitabı okudu
“Ama günahından kurtulmak isteyen birine, omuzlarında taşıdığı, gözleri kapalı ve belki de ölü ve belki de çoktan ceset iki meleği hatırlatmanın zamanı değil. Gidenleri görmüş, dönmeyecekleri sabırla beklemiş birine ,yaptıklarından pişman birine, omzundaki zavallı meleklerden bahsedemeyecek kadar üzgünüm ben de.”
Sayfa 163Kitabı okudu
Gözleri kapalı bir kedi Kimsenin bilmediği bir dilde Kadının doksan dokuz ismi var dedi
Sayfa 157Kitabı okudu
“Çünkü o ne Marx’ı bilir ne de Lenin’i görmüştür. Annesini de görmemiştir hiç. Umudu da olmamıştır. Güzel günler göreceğine dair bir hayali de. O gözlerini kapar ve karabasanlar görür. Annesinin kendisini doğurduğu ve kendisini öldürdüğü memleketi görür.”
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Gözlerimin yerinde derin bir boşluk Yüreğimin yerinde yalçın bir korku Kadınım… kadınım…artık kadınım.
Sayfa 118Kitabı okudu
Bu kanca bir erkeğin bileğinin ucunda sallandığında ona güç katabilir ama eğet bir kadının bileğindeyse…herkesi tiksindirir. Eli yerine ucu sivri kara gri bir kanca taşıyan kadınla kimse sevişmek istemez. Kanca elli bir kadına,çoçuk anne diyemez…
“Onun için asıl tekin olmayan gündüzler…Çıplak gözle görünebileceği haller.” “Çirkin ya da sakat mıymış? Görünmesini istemediği bir hali mi varmış?” “Hayır. Sadece üzgünmüş…çok üzgün.”
“Sahi insan ölünce içindeki şarkılara ne oluyor,sen bilirsin. Onlar da ölüyor mu?”
Girdiği kabın şeklini alan su, geçtiği yolların rengini de çalarmış
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.