etkilendiğim çok güzel bir hikâye.
Ahtapotun anneliği hiçbir canlının anneliğine benzemez. Dişi ahtapot döllenmenin ardından yumurtlamak için güvenli bir oyuk bulur. Burada yumurtlar ve bu yumurtaları oyuğun tavanına üzüm salkımları gibi yapıştırır. Daha sonra yuvanın güvenliğini sağlamak için tüm çatlak, delik ve yarıkları topladığı küçük taş ve kabuklarla kapatır. Yumurtalarına devamlı su pompalayarak sağlıklı kalmaları için onları havalandırır. Yuvasını hiçbir şekilde terk etmez. Yavrular yumurtadan çıkmadan açlığa dayanamazsa birkaç kolunu yer ve bu şekilde tüm yavrular yumurtadan çıkıncaya kadar hayatta kalır ve yumurtaları korur. Uzun süren bu dönem aç bitkin bıraktığı için tüm yavrular yumurtadan çıkınca o da yuvasında can verir . Hayata yeni başlayan yavrular için anne ahtapotun cansız vücudu yaşama tutulmaları icin iyi bir besin kaynağı olur. Bu yüzdendir ki hiçbir dişi ahtapot, yavrularının büyüdüğünü göremez.
Özgüvenli erkekler güçlü kadınları severler...
Erkek özgüvensiz olunca kendisine tabiri caizse başı önde kadın almak istiyor. -Kadın okumasın. -Kendi parasını kazanmasın. -İş hayatı olmasın, evden çıkmasın. -Sosyal hayatı olmasın. -Hatta telefonu olmasın. -Fazla arkadaşı olmasın. -Haklarını-özgürlüklerini bilmesin. -Kocasını otorite kabul etsin. -Dövse kabullensin, sövse kabullensin. -Boşanmayı aklına bile getirmesin. -İtaatkar olsun. Böylece erkeğin kadın üzerinde tahakküm kurması kolaylaşsın. Kadına güvenmek yerine onu eve hapsetsin. Kendi dışarıda kadınlarla gayet insancıl bir şekilde muhatap olsun ama karısı namahrem görünce kaçacak delik arasın. Kadın kendisine bağımlı olsun. Cesareti olmasın. İdaresi kolay olsun. Kadın, elinin altında olsun. Ama kadına öyle bir anlatalım ki bunları; kendisinin ezildiğini, itildiğini, değersizleştiğini düşünmesin. Aksine kocasının onu korumaya çalıştığını düşünsün. Hapsettiğini değil muhafaza ettiğini düşünsün. Kocam beni çalıştırmıyor ne güzel eve ekmeği o getiriyor, desin. İşte kadınları öyle bir manipüle edelim ki canla başla haklarının ellerinden alınmasını savunsunlar. Özgüvenli erkeklerse tam tersidir. Onlar kadınlarına değer verirler. Karılarının güçlü ve haklarını bilen bireyler olmasını isterler. Kendini savunmasını bilsin derler. Ben ölürsem, ben gidersem, ben boşanırsam bir zavallı gibi ortada kalmasın derler. Bilgili ve bilinçli bir anne olsun ki çocuklarımı da öyle yetiştirsin derler. Kendi kızını başka bir erkeğe köle olsun diye yetiştirmezler. Kocası dövünce 'Kocamdır döver' diyip susmasın isterler. Özgüvenli erkekler güçlü kadınları severler.
Reklam
KADINLARIN TRİP SÖZLÜĞÜ Nasıl istersen = Dediğimi yapmıyorsun ama, elbet o kedi buraya gelecek! Sen Bilirsin = Sen bittin olm! Gerek Yok = Hemde gayet gerekli, tıpış tıpış da benim dediğim olacak. Ok = Nasılsa az sonra yalvaracaksın Haklısın = Fena döşedi Anladım = Hayatını fitil fitil burnundan getirmezsem insan değilim. Neyse = Bu iş burada kalmaz. Seninle nasılsa hesaplaşacağız. Boş ver = Seni boş verdim, rahat ol! Ay üf tamam! = (Kaçacak delik arayın bence) Peki = Tüm triplerin anası ve babası, hatta yedi düveli falandır :)
Bu bir tezi kuşu yaprakları birbirine dikerek yuva yapar. 🪡🐦🙂 ・・・ Terzi kuşunun gagası bir dikiş iğnesi gibidir. İplik olarak kullanmak üzere örümcek ağından ipek, tohumlardan pamuk ve ağaç kabuklarından da lif elde eder. Halen bir ağaca bağlı olup gelişmekte olan yaprakları seçer ve kenarları üstüste gelecek şekilde bu yaprakları çekerek şekle sokar. Bunun ardından sivri gagasıyla her bir yaprağın kenarına bir delik açar. Topladığı örümcek ağı veya bitki liflerini bir terzinin iğne iplik kullanması gibi gagasıyla deliklerden geçirir ve düşmelerini engellemek için her ilmiği düğümler. Aynı işlemi diğer uçta da yaparak iki yaprağı birbirine “dikmiş” olur. Bir çift yaprağı ya da tek bir yaprağı kendi etrafında döndürmek için yarım düzine kadar düğüme ihtiyaç olabilir. Daha sonra kuş bu keseyi çimlerle doldurup döşer. Ayrıca bu yapraklarla kaplı kesenin içinde, dişisinin yumurtalarını koyacağı gizli bir yuva daha diker. 🍃🏠 #kuşlar #yuva #hayvanlar youtu.be/Gru-YU9yGRg Kaynak: ahirzaman
Canım benim, farkında değilsiniz delik deşik olmuş kalbiniz. Kendiniz kendinizin dokunulmuş ve terk edilmiş taziye defterisiniz.✨
Karanlıkta antik bir ihtiyar, güneşi siliyor yapraklarla; tarihin gövdesi delik deşik.
Reklam
onu tüm dikenleriyle kucaklarım
kirpi gibisin çocuk her tarafın diken kim elini uzatsa delik deşik üstelik sen de kan içindesin Attila İlhan
Ahıska Soykırımının 76'ıncı yılı
AHISKA NERESİDİR? Adını Dede Korkut hikayelerinden alan Ahıska şuan da Gürcistan sınırları içerisinde bulunan ve Ardahan'a 15 km uzaklıkta olan bir beldedir. 14 eylül 1829 tarihinde imzalanan edirne anlaşmasıyla Ahıska'nın kaderi değişir. Ahıska çarlık Rusyaya savaş tazminatı olarak verilir. Ahıska Birgül idi gitti, Bir ehli dil idi
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.