Denizdeki dalgalara bakarken, gerek canlılığın verdiği o büyülü havadan, gerekse aynı ve aralıksız hareketlerin fani ve dayanıksız varlığımızı farkında olmadan ele geçirmesinden kaynaklansın, yaşadığımız o tarif edilmez duyguyu hissetmeyen hiç kimse yoktur. Goethe, bir baladında, akıntıdaki berrak suları düşündüğümüzde aldığımız zevki anlatır. Şiirde dalgaların hareketlerini taklit etmek için bir vezin ve ahenk vardır ve bu sayede hayalimizde benzer bir dalga hareketi etkisi yaratır. Doğanın ruhu, bize kendini her yerde ve binlerce değişik şekilde gösterir.
Verimli bir toprak ve ıssız bir çöl, denizler ve yıldızlar aynı kanunlara tabidir ve insan da kendi içinde duyguları ve esrarengiz güçleri olan, geceye, gündüze ve fırtınaya uyum sağlayan bir varlıktır. Bu, evrenin mucizeleri ile yaptığımız, şiire gerçek gücünü veren, gizli bir anlaşmadır. Şair, doğal ve ahlaki dünya arasındaki birliği nasıl sağlayacağını bilir ve şairin tasavvur gücü, bu iki dünyayı birbirine kenetleyen bir bağ işlevi görür.