Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oktay Sinanoglu
GENÇLER!” – Türkiye’ de adet haline gelmiş göstermelik işlerden kaçının. – Sırf üniversite bitirdi desinler diye, ananız babanız Amerika’da mastır yaptı diye öğünebilsin diye yükseköğrenime gitmeyin. Sonunda ancak kendinizi kandırırsınız. – Temel gayeleriniz, kendinizin ufak çıkarları ötesinde, kendiniz dışında, bu ülke, bu ulus, Türk Dünyası,
İngiltere'de çok eski bir gelenek varmış Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyulurmuş. Bir asil öldüğünde 2 kez.. Kraliyet ailesinden biri öldüğünde 3 kez.. Kral öldüğünde 4 kez çalınırmış. Günün birinde herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş. Ve o gün kilisenin çanı 5 kez çalınmış. Halk merak içinde kalkıp papaza koşmuş. "Ey papaz efendi kraldan daha önemli ne var ki kilisenin çanı 5 kez çalıyor?" Papaz şöyle demiş "Kraldan daha önemli bir şey var! Adalet öldü."
Reklam
dere tepe, dağ taş dolaşmayı çok seven tek gözlü bi adam varmış. birgün uzaklarda renkleri karmakarışık bi köy görmüş; alacalı bulacalı garip bi köy. yaklaşmış köye doğru.yolları bir tuhaf, evleri bir tuhaf,insanları bir tuhafmış köyün.. köyün içine girince anlamış meseleyi. körler köyüymüş burası. kadınların, erkeklerin, çocukların
*Sizlerle de paylaşmak iztedim
Rusya’da en yüksek not 5’iken, bir çocuğun boş kağıt verse bile alabileceği en düşük not 2’imiş. Bu uygulamadan yeni haberdar olan biri şaşkınlıkla Moskova Üniversitesindeki Dr. Theoder Medraev’e sormuş: “Boş kağıt veren bir öğrenciye neden “0” yerine “2” veriyoruz, niye öğrencilere adil davranmıyoruz?” diye. Medraev bu soruyu: “Her sabah 7’de soğuk havalarda bile kalkıp okula gelen, tüm dersleri takip eden, toplu taşıma ile sınava saatinde yetişen ve soruları cevaplayamasa bile en azından sınava giren, başka bir hayat yaşayabilecekken okumayı seçen birine nasıl “0” verebiliriz.” diyerek cevaplamış. Biz demiş, sadece sınavdaki sorunun cevabını bilmiyor diye hiçbir öğrenciye “0” veremeyiz. En azından insan olduğu ve denediği için o öğrencilere de saygı göstermeliyiz. Düşündüm doğduğumuz andan beri küçüklü büyüklü ne kadar farklı sınavlarla karşı karşıya kaldığımızı, zaman zaman aldığımız “0”lar nedeniyle nelerden vazgeçtiğimizi, vazgeçişler nedeniyle asla keşfedilmeyecek potansiyelleri... Düşününce paylaşmak istedim yıkmanın en kolay iş olduğunu, asıl zor olanın yapıcı yaklaşarak ilmek ilmek yol almak olduğunu. Hakkınız yense de, “0” alsanız da hayatın önünüze getirdiği sınavlarınızda bilin ki asıl hakettiğiniz notunuz en az “2”. Ve ilkinde başarısız da olsanız deniyor olmak bile bir başarı...
hassasiyete bakın??
Rusya’da en yüksek not 5’iken, bir çocuğun boş kağıt verse bile alabileceği en düşük not 2’imiş. Bu uygulamadan yeni haberdar olan biri şaşkınlıkla Moskova Üniversitesi’ndeki Dr. Theoder Medraev’e sormuş “boş kağıt veren bir öğrenciye neden “0” yerine “2” veriyoruz, niye öğrencilere adil davranmıyoruz” diye. Medraev bu soruyu “her sabah 7’de soğuk havalarda bile kalkıp okula gelen, tüm dersleri takip eden, toplu taşıma ile sınava saatinde yetişen ve soruları cevaplayamasa bile en azından sınava giren, başka bir hayat yaşayabilecekken okumayı seçen birine nasıl “0” verebiliriz” diyerek cevaplamış. Biz demiş, sadece sınavdaki sorunun cevabını bilmiyor diye hiçbir öğrenciye “0” veremeyiz. En azından insan olduğu ve denediği için o öğrencilere de saygı göstermeliyiz. Düşündüm doğduğumuz andan beri küçüklü büyüklü ne kadar farklı sınavlarla karşı karşıya kaldığımızı, zaman zaman aldığımız “0”lar nedeniyle nelerden vazgeçtiğimizi, vazgeçişler nedeniyle asla keşfedilmeyecek potansiyelleri... Düşününce paylaşmak istedim yıkmanın en kolay iş olduğunu, asıl zor olanın yapıcı yaklaşarak ilmek ilmek yol almak olduğunu. Hakkınız yense de, “0” alsanız da hayatın önünüze getirdiği sınavlarınızda bilin ki asıl hakettiğiniz notunuz en az “2”. Ve ilkinde başarısız da olsanız deniyor olmak bile bir başarı...
Rusya’da en yüksek not 5’iken, bir çocuğun boş kağıt verse bile alabileceği en düşük not 2’imiş. Bu uygulamadan yeni haberdar olan biri şaşkınlıkla Moskova Üniversitesi’ndeki Dr. Theoder Medraev’e sormuş “boş kağıt veren bir öğrenciye neden “0” yerine “2” veriyoruz, niye öğrencilere adil davranmıyoruz” diye. Medraev bu soruyu “her sabah 7’de soğuk havalarda bile kalkıp okula gelen, tüm dersleri takip eden, toplu taşıma ile sınava saatinde yetişen ve soruları cevaplayamasa bile en azından sınava giren, başka bir hayat yaşayabilecekken okumayı seçen birine nasıl “0” verebiliriz” diyerek cevaplamış. Biz demiş, sadece sınavdaki sorunun cevabını bilmiyor diye hiçbir öğrenciye “0” veremeyiz. En azından insan olduğu ve denediği için o öğrencilere de saygı göstermeliyiz. Düşündüm doğduğumuz andan beri küçüklü büyüklü ne kadar farklı sınavlarla karşı karşıya kaldığımızı, zaman zaman aldığımız “0”lar nedeniyle nelerden vazgeçtiğimizi, vazgeçişler nedeniyle asla keşfedilmeyecek potansiyelleri... Düşününce paylaşmak istedim yıkmanın en kolay iş olduğunu, asıl zor olanın yapıcı yaklaşarak ilmek ilmek yol almak olduğunu. Hakkınız yense de, “0” alsanız da hayatın önünüze getirdiği sınavlarınızda bilin ki asıl hakettiğiniz notunuz en az “2”. Ve ilkinde başarısız da olsanız deniyor olmak bile bir başarı...
Reklam
Bir gün melekler mutluluğu saklamaya karar vermişler. “Saklayalım da zor bulsunlar, zor buldukları için belki kıymetini bilirler” diyerek başlamışlar tartışmaya. Sorun büyükmüş. Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü. Kimisi Everest'in tepesine saklayalım demiş. Kimisi Atlas Okyanusu'nun dibine demiş. Taç Mahal'in kubbesi, Mekke sokakları,
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.