Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deniz Kazanoğlu

Deniz Kazanoğlu
@denizkazanoglu
Elimden geldiğince, dilim döndüğünce…
144 syf.
10/10 puan verdi
Dünya kitap severler günümüz kutlu olsun… Ursula’yı her zaman çok keyifle okudum. Bu keyfi veren anlattığı öykü kadar, kullandığı sözcükler, anlatım şekli ve bunun zihnimde uyandırdıkları olsa gerek. Ursula’nın sözcükleriyle hayalgücümün buluşması :) Kitabı okurken konusundan çok sözcükleri düşündüm, nasıl anlatmış karakterleri, nasıl tasvir etmiş, hangi sözcükleri kullanmış, yan yana dizilişleri nasıl geliyor kulağa gibi sorular döndü dolaştı zihnimde. Ve görselin, sözcüklerin önüne geçtiğini düşündüm! Mesela yazıdan öte görsellik daha fazla ilgimizi çeker oldu ya da çok beğendiğimiz bir manzarayı gördüğümüzde o anı betimlemek yerine, yanımızda varsa birileri onunla bu güzelliği konuşmak yerine fotoğrafını çekip paylaşıyoruz artık, örnekler çoğaltılabilir, bir an endişeye kapıldım yazının geleceği için. Videolar daha çok izlenir, fotoğraflar daha çok tıklanır oldu, bir metni okumak, hele uzun bir metni okumak, bir çoklarının yaptığı bir eylem olmaktan çıktı, çıkıyor. Kendi gezegenimizde bir sürgünlük hali mi?
Sürgün Gezegeni
Sürgün GezegeniUrsula K. Le Guin · İthaki Yayınları · 20163,882 okunma
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
Kitapla ilgili Gazete Manifesto'da bir röportaja (gazetemanifesto.com/2019/roportaj-r...) denk gelince merak edip okuduğum bir kitap olmuştu. Bilimkurguyu çok sevmeme rağmen yerli bilimkurguyla ilk tanışmam oldu İçimdeki Robot. Açıkçası biraz da benim eksiğim ama yerli bilimkurgu yazan kim var ne yazıyor pek de takip etmemiştim. Ruhşen Doğan Nar, kısa öykülerle teknolojinin karanlık yanını anlatmış bu kitabında. Yazarın röportajda da söylediği gibi, teknolojiyi karanlık hale getiren teknolojinin kendisi mi yoksa teknolojinin hangi sınıf tarafından, kimin yararına kullanıldığı mı? Bu soruyu akıllardan çıkarmadan okumakta yarar var! Öyküler günlük hayatta karşılaşacabileceğimiz olası durumları anlatmış aslında. Bilgisayar ekranlarımızdan izleniyorsak neler olabilir? Mobeseler bizi takip ederken neler kaydediyor? Sevdiklerimiz bedensel olarak göçse de zihinlerini tutmak neye yarar? Bunlar ve benzer sorulara öykülerle yanıt vermiş yazar. Okuması keyifli, takip edilesi bir yazar. Ayrıca Ruhşen Doğan Nar'ın editörlüğünde, ikinci sayısını çıkardıkları, üçüncü sayının da hazırlıklarının devam ettiği Roket BilimKurgu'yu da tavsiye ederim.
İçimdeki Robot
İçimdeki RobotRuhşen Doğan Nar · Yitik Ülke Yayınları · 201958 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
Bir homo loquens (konuşan insan) olarak her daim kullandığımız dilin kaynağı nereden gelmektedir, bütün insanlığın konuştuğu gizemli bir anadil var mıdır, dillerin geleceği nereye doğru gidiyor, yok olan diller, egemen olan diller, konuşmayı nasıl öğreniyoruz, üretmek-anlamak arasındaki ilişkiler vb. sorular ilgi alanınıza giriyorsa Cecile Lestienne’in Pascal Picq, Laurent Sagart, Ghislaine Dehaene ile olan sohbetine katılın.
Dilin En Güzel Tarihi
Dilin En Güzel TarihiPascal Picq · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2013175 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
324 syf.
·
Puan vermedi
Tıp alanında yaşanan bir dizi ilerlemeye rağmen beynimiz pek çok bilinmezi barındırmaya devam ediyor. Farklı nörolojik durumlar zihnin işleyişini anlamamızda önemli bir yol gösterici. Sacks da bu noktadan yola çıkarak yedi yaşanmış öykü anlatıyor bizlere. Her birinde nörolojik temelli bir bozukluk ve bu bozukluğun kişinin yaşamında yol açtığı değişimler, bu değişim karşısında baş etme ya da edememe hallerini görüyoruz. Yer yer bozukluklara ilişkin bilimsel bilgileri sunarken aslında kişilerin yaşadıkları durumlar karşısında neler hissedebileceklerini, bu durumun yaşamlarını -özel hayatlarını, iş hayatlarını- nasıl etkilediğini aktarıyor. Şimdi tek tek öykülere konuk olalım. gazetemanifesto.com/2016/sag-eliniz...
Mars'ta Bir Antropolog
Mars'ta Bir AntropologOliver Sacks · Yapı Kredi Yayınları · 2011210 okunma
166 syf.
10/10 puan verdi
Polisiyenin sevebileceğim bir tür olduğunu bana düşündüren yazardır George Simenon. Simenon’un da bir dedektif karakter üzerinden kurguladığı kitapları var. Ama Kanaldaki Ev bu açıdan ayrı diyebilirim. Kitabın sonuna kadar aslında bu okuduğum polisiye mi değil mi diyerek ama ‘eee şimdi ne olacak’ merakıyla sayfaları çevirdiğim bir kitap oldu. Simenon’un tarzında sevdiğim, öykünün kendisiyle birlikte karakterlerin kişiliklerine, yaşam tarzlarına dair analizleri, yani bir cinayet sadece bir cinayet değildir, sizi o suçu işlemeye götüren bir dizi etmen vardır. Simenon da bunlar daha çok birey üzerinden tanımlanıyor, bir psikolog gözüyle bakınca benim için keyifli oluyor haliyle.
Kanaldaki Ev
Kanaldaki EvGeorges Simenon · Kabalcı Yayınevi · 2008119 okunma
Reklam
329 syf.
9/10 puan verdi
Sizi İtalya’ya götürüyorum Venedik denince akla tarih, mimari, sanat ve tabi romantizm gelse de biz Komiser Morello’yla Venedik’in sokaklarında bir cinayetin izini süreceğiz. Aynı zamanda enfes şarapların eşliğinde İtalyan mutfağının lezzetlerini tadacağız, kulağımızda İtalyan ezgileri ile. Morello bir çeşit sürgünde aslında Venedik’te. Sicilya’dayken mafyayla başı derde giriyor. Can güvenliği için gittiği Venedik’te, daha ilk günden bir suça tanık oluyor. Bu koşuşturma sırasında kanalları, köprüleriyle ünlü bu ada şehrinde yazarlar bizi bir tura çıkarıyor, kitap boyunca da şehri tanımaya devam ediyoruz. Komiserin ilk günden dikkatini çekiyor şehrin kalabalığı, turist akınıyla karşılaşıyor her noktada. Sürüler halinde, ellerinde kameralar, cep telefonlarıyla gezen, sürekli fotoğraf çeken insanlar. Turizm bir şehre gelir sağlarken bir taraftan da şehri yok edebilir. İşlenen cinayetin arka planında da buradan nemalanlar ve bunun karşısında duranlar var. Morello bu işin içerisinde kirli ilişkilerin, sermaye-siyaset bağının olduğunu görmekte gecikmiyor, hatta hikaye Venedik’ten Orta Doğu’ya uzanıyor. Güvenliği için geldiği Venedik’te de başı dertten kurtulmuyor komiserin. Arı kovanına çomak sokanın hali malum… İki yazarlı bir kitap. Wolfgang Schorlau ve Claudio Caiolo, Komiser Morello’yla tanıştırdı bizi, şimdi komiserin maceralarını bekliyoruz.
Başıboş Köpek
Başıboş KöpekWolfgang Schorlau · İletişim Yayıncılık · 202223 okunma