Gereğinden önce dertlenmek, gereğinden fazla dertlenmektir.
VAKİT..
Bazen hayat meşgalesi, ders, kitab okuma şu bu derken yorgun düşüp yatıp tekrar bir sonraki gün aynı devam.. .Ve çervemizde, yakınımızda o kadar insan var onlarla böyle vakit ayırmak onlarla Hasbibal etmek dertleriyle dertlenmek ne kadar önemli olduğunu bugün kendim yaparak anladım.. Lütfen sevdiklerimize , dostlarımıza, arkadaşlarımıza, talebemize ...vakit ayıralım. Hep konuşmak değil bazen de dinleyelim..Onları dinleyecek birilerini arıyorlar...
Reklam
Çok acı bir devirde yaşıyoruz..
Çok acı... Öyle ki insanın içi, yüreği birini kaybetmiş olmanın acısıyla yanıp kavrulurken çevresinde kendini anlatıp dertleşeceği insan arıyor. Fakat kime ne anlatsa farkediyor ki o da dinlemek istemiyor. Acıya ortak olup psikolojisinin etkilenmesini istemiyor. Kısacası bu devrin insanı hep olumlu şeyleri, güzel şeyleri duymak istiyor. Acısı olan insana da kendi başına gözyaşı dökmekten başka yol kalmıyor. Acısını paylaşacak birinin olmaması, yaşadığı acı kadar zor geliyor insana. Neden böyleyiz, nasıl bu hâle geldik anlam veremiyorum. Oysa birbirimizi anlayıp birbirimizin derdiyle dertlenmek ve acısına ortak olmak zor olmamalıydı..
Bari Yasımıza Saygı Duyun!
Ateş düştüğü yeri yakarmış derlerdi çok da anlamazdık. Gerçekten de öyleymiş... Bugün maç var diye cafeler öyle dolu ve coşkulu ki, Allah affetsin, ne diyeyim. Bari şehitlerimizin birazcık yasını tutsaydık! 1 ay öncesine kadar Filistin'e ses çıkardığımız için bize Arap seviciler dediler, ırkımızdan olan Doğu Türkistan'a bu kadar ses çıkartmıyorsunuz dediler, dediler de dediler. Biz bugün şehit ailelerinin derdi ile dertlenmek için elimizden ne gelirse yapmaya çalışıyoruz. Fakat bize laf edenler, Türklüğü ile övünenler ne işse maç başında oturup, bir yas bile tutamadı! Biz zulüm gören herkesin yanında olduğumuzu söyledik ve elimizden geleni yapmaya çalıştık ve çalışıyoruz. Ama şimdi kendisi övünen arkadaşlar(!) kardeşlerimizin cenazesine ne kadar sahip çıktı bilmiyorum! Sadece helal olsun diyorum!!
Kendi ülkenin askeri şehit düştüğünde iki satır yazı yazmayı düşünmezsin. Ama saçma sapan her konuda fikirlerini beyan etmek için sabah-akşam ileti atarsın. Gerçi boşver, lüzumu yok. Gönülsüz davara giden it sürüye köpek getirir. Hem çekiliş yapmak varken, karı peşinde koşup erkek tavlamak varken, Facebook gibi durmadan kendi fotoğrafını paylaşmak varken, bunca zirzopluk, şaklabanlık, soytarılık varken, senin için kanını toprağına feda eden insanları anlamak ve onların geride bıraktıkları için dertlenmek sana yakışmaz. Ne demiş Gençosmanoğlu: "İtibar olmazsa ere Düşmana kim göğüs gere? Kör döğüşü olan yere Derler elbet kör meydanı!" Hey canına yandığımın kavanoz dipli dünyası!
Kendi ülkesinin viran olmus şehirlerini çadırlarda üşüyen çocuklarını, evlatlarını kaybetmiş anne babalarını unutup Dertlenmek için uzaklara bakanları da kimse unutmasın!
Reklam
262 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.