Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Derya Yaşar

Derya Yaşar
@deryayasar
Oyun masasına oynamak için yaklaşmış bir kumarbazın, daha kart almamışkenki duygusuna benzer bir duygu vardı içimde: İstersem bir kart alırım, istersem döner giderim, keyfime bağlı," diye geçirir içinden. O anda yüreği hızlı hızlı çarpıyordur. Ama arada bir kıpırdanma, bir ürperti olur içinde. Doğrusu hoş, tatlı bir duygudur bu. Öte yandan kararsızlık yavaş yavaş sıkmaya başlamıştır canını. Sonra gözü bir şey görmez olur. Elini uzatır, bir kart alır. Ama bu, bilinçsizce, neredeyse isteğinin tersine olmuş gibidir. Elinin hareketini o anda başka birisi yönetiyordur sanki. Sonunda karar verir. Bir kart oynar. Artık çok değişik, büyük bir duygu doldurmuştur içini.
Sayfa 93 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Belki yazmaya kalkışmakla hiç iyi etmedim; kağıda dökebildiklerimden çok fazlası içimde kaldıktan sonra... Kişinin duygularının iyisi de kötüsü de içinde oldukları sürece sözcüklerde olduğundan çok daha güçlüdürler. Sözcüklere döküldüklerinde bir gülünçleşiyor, bayağılaşıyorlar.
Sayfa 91 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Düşüncelerimin en güçlüsü öteki güçsüzlerin tümünü yutuvermişti. Başka bir şey aratmıyordu bana.
Sayfa 90 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şuna inan dostum, ne olursa olsun, her kadının yaşantısı ömür boyu bağımlı kalacağı bir erkeği aramakla geçer. Anlayacağın, bağımlı olmak tutkusuyla doludur kadın. Şunu unutma, böyle olmayanı yoktur.
Sayfa 82 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Her şeyden alınmak olmaz kuşkusuz!.. Her söylenen söz ilgiye değecek kadar önemli değildir.
Sayfa 81 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gösteriş olsun diye arkalarına fır-fır takıp, açık saçık giyiniyorlar! Bu durumu fark etmemiş olamam. Bunun bayağı bir şey olduğunu her genç, dahası her çocuk bile fark eder. Varsın, yaşlı kurtların hoşuna gitsin, dilleri iki karış dışarıda, arkalarından koşsunlar... Ama öte yanda kötülüklerden korunması gereken temiz bir de gençlik var...
Sayfa 77 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsanın, hak etmediğini vicdanının derinliklerinde hissettiği parayı (bu bir aylık olsa bile) istemesi kadar iğrenç, çirkin bir şey olamaz.
Sayfa 73 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Soylu, ama despot, katı olmayan, yumuşak duygular kaynaşıyordu içimde.
Sayfa 65 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ailemle tüm bağlarımı koparıp atmaya, kendimi artık hepten ülküme adamaya karar vermiştim. “Ülküme adamak" diyorum, çünkü bu deyim benim baş düşüncemi, yani yaşamamın tek amacını anlatıyor...
Sayfa 63 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Aslında biz ölü doğmuş yaratıklarız; zaten çoktandır canlı olmayan babalardan dünyaya geliyoruz ve bundan da gittikçe daha çok hoşlanıyoruz. Bundan zevk alıyoruz. Yakında bir kolayını bulup doğrudan doğruya fikir dölleri olarak dünyaya geleceğiz.
Sayfa 139 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Bizi tek başımıza bırakın, elimizden kitapları alın o saat şaşkına döner, ne yana gideceğimizi, kimden yana çıkacağımızı, kimi sevip, kimden nefret edeceğimizi bilemeyiz.
Sayfa 139 - İş Bankası Kültür Yayınları
Hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş,kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki, gerçek “canlı hayata” adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz. Öyle bir hale gelmişiz ki, gerçek “canlı hayat” bize adeta bir iş, bir ödev gibi görünüyor, onu kitaptan öğrenmeyi yeğliyoruz. Peki neden bazen telaşa kapılır, kimi kaprisler, çılgınlıklar yaparız? İstediğimiz nedir? Bunu kendimiz de bilmeyiz. Kaprislerimiz, isteklerimiz yerine gelse bundan ilk biz zararlı çıkarız. Bize daha fazla serbestlik vermeyi, ellerimizi çözmeyi, hareket alanımızı genişletmeyi, üstümüzdeki vesayeti kaldırmayı deneyin bir… sizi temin ederim, o anda tekrar vesayet altına girmeye can atarız.
Sayfa 138 - İş Bankası Kültür Yayınları
Şu sıralar çok eski bir hatıra beni son derece bunaltıyor. Geçen gün kafamda bütün açıklığıyla canlanıverdi ve o zamandan beri de insanın yakasına yapışıp bir türlü aklından gitmeyen hüzünlü bir musiki nağmesi gibi adamakıllı rahatsız etmeye başladı. Halbuki ondan kurtulmam lazım. Buna benzer yüzlerce hatıram var; zaman zaman bunlardan biri durup dururken canlanıp beni ezmeye başlıyor.
Sayfa 44 - İş Bankası Kültür Yayınları
İnsan kendi kendine karşı tamamıyla samimi olabilir mi?... Heine inandırıcı bir otobiyografi yazmanın hemen hemen imkânsız olduğu, insanın kendisi hakkında mutlaka birtakım yalanlar uyduracağı iddiasındadır. Ona göre örneğin Rousseau, itiraflarında mutlaka yalanlar uydurmuş, hatta gururu yüzünden bunu bile bile yapmıştır. Heine’nin haklı olduğuna ben de inanıyorum; gerçekten, insanın bazen sırf gurur yüzünden kendi kendini cinayete varıncaya kadar çeşitli yalanlara bulaştırabileceğini biliyor, bunun ne çeşit bir gurur olduğunu da gayet iyi anlıyorum. Fakat Heine, itirafını topluma sunan biri hakkında yargı veriyordu. Halbuki ben yalnız kendim için yazıyorum; okuyuculara hitap edişim bunun daha kolay bulduğum bir yazış şekli olmasından ileri geliyor, bunu kesin olarak bir daha belirteyim. Evet, sadece üslup meselesidir, yoksa yazdıklarımı kimse okumayacak.
Sayfa 43 - İş Bankası Kültür Yayınları
Her insanın hatıralarında, herkese söyleyemeyeceği, ancak dostlarına açabileceği taraflar vardır. Hatta dostlara bile açılamayacak, insanın yalnız kendine saklayacağı sırları da bulunur. Bunlardan başka, kendi kendimize bile açmaktan çekindiğimiz konular da vardır ki, bunların sayısı şerefli bir insanın dağarcığında bile hayli kabarıktır. Hatta daha doğrusu, bunlar sahibinin haysiyeti ölçüsünde artar.
Sayfa 43 - İş Bankası Kültür Yayınları
384 öğeden 346 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.