Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fanatik eşiniz için küçük sürprizler yapın
Sahi ülkemizde halı saha mantığı çokça olduğu eşlerin ve sevgililerin şikayet ettiği bir durum olarak görülse de ben bu duruma bilimsel yaklaşmak istiyorum. Avcı toplayıcı zamanından beri belli bir avlanma ve çocuk bakma süreci olarak ikiye bölünen roller vardı. İnsanlık geliştikçe bu rollerde kadın erkek olarak kendine daha fazla alan buldu diyebiliriz. Yapılan bir araştırma da
Özde Bilim
Özde Bilim
kitabından okuyabilirsiniz. Tekrarlanan deneylerde erkek bebeklerin daha çok avcı toplayıcı tarzı eşyalara yöneldiği görülürken kızların bebeklere yöneldiği sonucu çıkarılmış. Gelmek istediğim konulardan biri erkek ve kadınların beyinlerinin aynı olmadığıdır.
Kadın Beyni - Erkek Beyni
Kadın Beyni - Erkek Beyni
Serkan hocanın komik ve bilimsel bir dille yazdığı bu ayrımlara güzelce değinmiştir. Kendisinin de doktora konusu olan kendi cinsiyetimizin haricinde beynimizin farklı bir cinsiyete sahip olabileceğidir. ( Ortamlarda satılacak bilgi ☺️)
Psikiyatrinin Kara Kitabı
Psikiyatrinin Kara Kitabı
bu konuya Oytun hocada değinmiştir. Gelelim asıl konuya erkeklerin bu aktivelerinin kaynağı biraz da eski zamandan bu zamana gelmiş genlerimizin bir uzantısı ve erkekler bir şekilde deşarj olmak zorunda olduğunu düşünüyorum. Tabiki bu bilimsel olarak kanıtlanmamış belki biri merak edip bu konuda daha çok araştırma yapabilir. Yurtdışında da ülkemizde de yapılıyor ama bir halı saha kadar değil diye düşündüğüm avcılık da bana göre aynı şekilde erkeğin kendini deşarj etmesiyle alakaliymis gibi geliyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? ☺️
Deşarj olmak = kitap okumak
Reklam
Çocuklarınızla birlikte izleyeceğiniz güzel bir animasyon filmi. Leo sınıfın evcil hayvandır. Her hafta bir öğrencinin sorumluluk almasını öğretmek amacıyla evine götürmesine izin verilir. Leo diğer evcil hayvanların aksine konuşan bir hayvandır. Öğrencilerin evi götürdüklerinde şaşırarak karşıladıkları Leo’ ya bütün sorunlarını anlatır. Öğrenciler Leo ile adete deşarj olur. Leo yaşlı sınıf öğretmenin yapamadığının aksine çocukların tek tek yeteneklerini keşfeder. O yıl bütün sınıf başarılı olur. Öğretmen kendi başarısı zanneder ta ki Leo’yu fark edene kadar. Leo’yu fark edince gizlice onu yabani ormana bırakır. Leo’nun ağzından bir mektup bırakır ve öğrenciler üzülür. Leo’nun arkadaşı kaplumbağa da gerçeği anlattıklarında Leo’yu bulmak için yola koyulurlar. Leo bulunur. Leo ise öleceğini düşünerek ümizliğe kapılır taaki oradaki kendinden yaşlı bukelamunları görünce, ölmeyecek miyim diye sevinir. Öğrenciler Leo’ya kavuşur. Filimden anladıklarıma gelince iyi bir iletişim becerisine sahip Leo çocukların hem kalbine dokunuyor hem de onların yeteneklerini keşfediyor. Sahiden öğretmen olmak zaten kalbe dokunmak demek değil midir ? Bu filimde de olduğu gibi yıllarını vermiş bir öğretmenin yapmadığını Leo’nun başarması da dikkat çeken nokta. Bazen ruhunuza dokunan insanlar olur sadece dinleyerek Leo onlardan birisi. Naçizane animasyon film tavsiyemdir.
"Marifet nedir bilir misin..? Taşlara bakan gözlerin, çiçekleri görmesidir."
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
. 3 ay önce otostopla Konya'ya gidip motorla dönmek adrenalin içindi, tekrar gidip Mevlana türbesinde saatlerce bağdaç kurup oturmak deşarj olmak için ☘️
Hadi Selamun Aleyküm
Çok lanet bir nesile denk geldik, insanlar demek istiyorum cinsiyet ayrımı yapmıyorum. Ne ahlak var ne etik değerlere saygıları var ne paraya doydular ne kadına doydular ne erkeğe doydular nede makama doydular.Bu kadar içten pazarlıklı, menfaatçi, aç şerefsiz boktan bir nesil ekseriyet hepsi değil. Ne yaradandan korkarlar ne şehite saygı duyarlar, kimse okumaz araştırmaz herkes kulaktan duyma bilgilerle yaşayıp gidiyor. Ümmet-i Muhammed müslüman değilim diyip rahatça her boku yiyor.Müslüman olma zorunluğu yok ülkede içinizden sanane lan benim dinimden diyen olucaktır.Kardeşim herhangi bir dini görüşe sahip olmadığın sokağın ortasında ilişkiye girebileceğin anlamına gelmez bunu yapmamak için dini görüşe sahip olmak gerekmiyor etiktir bu ahlaktır terbiyesizliktir özelin olması lazım her neyse...Ülkede siyaset aldı başını gidiyor zaten, üstüne yıllardır sürekli aldığımız mantıksız göç politikasından daha bahsetmedim bile daha o korkak, vatan nedir bilmez, misafir geldiği topraklardaki halkın insanlarına taciz edebilme cürretini kimden aldığını bilmediğim o Allahın belası putperest uçkur delisi cahiller var. Adamlar yürüyerek ülkeye giriyorlar yav kardeşim al, al da seçerek al ben şimdi almanyaya gitmek istesem beni almadan ne iş yaparım ailem nedir ne iş yaparlar sen bizim ülkeye gelince neye yararsın milletime huzursuzluk verir misin bunlara bakıyorlar bizde anasını satayım nerde tecavüzcü nerde sapık tarikatçı zihniyet var hepsini aldık içeri bit pazarına döndü ülke her yerde ucuz insanlar var. Birazcık deşarj oldum ara ara yazıcam psikoloji falan kalmadı sıçtılar ağzımıza...
Kötü söz söylemek, asla deşarj olmak, rahatlamak vs. demek değildir. Aksine kelimelerin gücünü henüz keşfedememiş olmak, kelime dağarcığının darlığının, kaburgaları sıkıştırmasından dolayı can havliyle akla ilk geleni söylemek ve bunu yaparken de küçülmeye sebep olmaktadır.
İbrahim Oruç
İbrahim Oruç
Reklam
Ekonomik kriz ve kadına yönelik -yeni- şiddet dalgası
Alabildiğince fevri bir toplumuz. Bedensel gelişimimizdeki hız, zihinsel ve psikolojik gelişimimizde maalesef kendini göstermedi, göstermiyor. Eğitim sistemindeki geri döndürülemez hatalar ve aile yapısındaki doğru sanılan yanlışlar bu gelişimsizliğin iki temel faktörü maalesef. Özellikle hassas an ve dönemlerde ortaya çıkan bu gerçek, toplumsal
Ve Canetti. Görkemli bir imgeleme sahip bulunan, filozofların yapması gerekeni yaparak bize yeni kavramlar kazandıran, insanlığın yalnız dahilerin içinde en seçkinlerinden birisi olan Elias Canetti. ‘Düşünmek ısrar etmektir’ diyerek kaleme aldığı ‘Kitle ve İktidar’ isimli abidevi eserinde bize, bir başka sürüyü, bu sürünün ahlakını, kitleyi ve
Ruh dokunması
İki ruhun birbirine dokunması, çok özel bir frekansta ilişkiye geçmeleri. Çoğu zaman kelimelerle ifade edilemez ama her zaman belli belirsiz hissedilir. İki ruhun neden birbirine dokunabildiğini açıklamak pek kolay değildir ama dokunurlar. Çoğu zaman ruhları dokunan kişiler birlikteyken veya birbirlerini düşünürken yaşamın tüm ağırlığı ve
konsere gidip deşarj olmak şarttt..
Reklam
Bi şeyler yazmak istiyorum bazen böyle oluyorum. Ama amacım beylik laflar etmek değil. Sadece belki deşarj olmak belki zehrini boşaltmak...
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.