Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Reyhan Selen

Reyhan Selen
@despaircase
Öğrenci
Üniversite
İstanbul
18 Ağustos
10 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Yürekleri, bütün kelimelerin ve insanlaron koyduğu yasalardan uzak, sonsuz özgürlüğün huzuru içerisindeydi.
Reklam
Güçlü bir şekilde içine gerçekliğin duygusu doğdu ve göğsünde duran makineyi kırdı, özgürlük huzurlu bir biçimde yükseldi ve itaatkarlığı yırttı.
“Yalan söylemek istemiyorum. Belki de sesimi çıkarmaya korkacağım. Milyonlarca kadın, kocaları ve çovukları Götürüldüğünde seslerini çıkartmaya korkmuştu - hiç biri yapması gerekeni yapmadı. Sizin korkularonız bizi zehirledi. Sen gidersen ben ne yapacağım? Ağlayıp zırlayacağım, kiliseye koşup tanrıya sana kolay iş versinler diye yalvaracağım…”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“İnsanlardan bana ne? Sen vurularak düştüğünde ya da parçalanmış aksayarak eve geldiğinde bana onlar mı yardım edecek? Bu insanlara ihtiyacım yok, merhametlerine, onların sevgisine, onların şükranlarına - ben seni bir insan olarak, özgür yaşayan bir insan olarak istiyorum. Özgür istiyorum seni, özgür, bir insana yakıştığı gibi, ölmeye giden bir asker değil…”
Her şey onu terk etmişti, yalnızlık büyük şiddetiyle içine girmişti ve onun son gücünü yıkmıştı.
Reklam
Sanki alışkın olduğu geniş yaşamı yıkılıyor ve çarpan yüreğini daraltıyordu. Sevgiye, onu sarmalayan sıcak söze olan ihtiyacı doğdu.
İçindeki dayanılmak huzursuzluk onu ayaklandırırken yorgunluk geri yıkıyordu.
”… İnsanlık namına bir insan olmak için, inandığın bir şey için gitmek mi istiyorsun? O zaman seni engellemem. Ama canavarlar arasında bir canavar, köleler arasında bir köle olmak içinse karşı çıkarım. Kendi fikri için insan fedakarlık yapar, ama başkalarının çılgınlığı için değil. Buna inananlar vatanları için ölsünler…”
“Hak! Hukuk! Dünyanın neresinde var ki? İnsanlar yok etti. Hak her bireyde var aslında ama onlar, onların artık gücü var ve bunun ötesi yok artık. “Neden güç onlarda? Çünkü sizler onlara bunu veriyorsunuz. Ve siz korkak olduğunuz sürece güç onlarda olacak.”
Birey her zaman kavramın kendisinden daha güçlüdür, fakat bunun iradesini göstermelidir. Sadece birey, insan olduğuna inanmalı ve insan kalmak istemelidir.
Reklam
Gri bir kağıdı yukarıya doğru yuvarlat gibi sis yavaş yavaş kalkıyordu ve sevdiği manzarayı görme isteği gittikçe içinde büyüyordu.
72 syf.
·
Puan vermedi
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig
8/10 · 61,8bin okunma
Jane mutlu değildi. Bingley'e hala derin bir sevgi besliyordu. Kendini daha önce aşık olarak hayal bile etmediğinden, duyguları ilk bağlılığın tüm sıcaklığını taşıyordu, hem de, yaşı ve mizacı gereği, ilk bağlılıklarının sahip olabileceğinden daha büyük bir sağlamlıkla; öyle tutkulu bir biçimde Bingley'nin anısına değer veriyor ve onu başka herkesten üstün görüyordu ki tüm hassasiyetini ve tüm dikkatini arkadaşlarını incitmemek için kullanmasa bu üzüntülere kapılıp gitmesi, kendi sağlığını ve etrafındakilerin huzurunu bozması işten değildi.
Sayfa 231
"Bu iki delikanlının da eğitimde büyük bir yanlışlık yapıldığı ortada. İyilik birinin içinde, diğerinin görüntüsünde."
Sayfa 229
"Ben ki sezgilerimle gurur duyardım! Ben ki yeteneklerimi beğenirdim! Ablamın sınırsız iyi niyetini küçümser, ayıp ve anlamsız bir şüphecilik içinde kendime hayran olur dururdum... Bunu fark etmek ne kadar küçük düşürücü!.. Nasıl da küçük küçük düşürücü!.. Aşık olsaydım bundan daha sefil bir körlük içinde olamazdım. Ama aptalca hatam aşk değil gurur oldu. Daha tanışır tanışmaz birinin tercihi olmaktan hoşlandım, öteki tarafından ihmal edildiğime gücendim; her ikisi hakkında da ön yargılı ve cahilce davrandım, aklı bir kenara bıraktım. Meğer bu ana kadar kendimi tanımıyormuşum."
Sayfa 213
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.