Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ana-Babanın Evladı Üzerindeki 80 Hakkı
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir. Bedenle olan hakları: 01- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Ana-babasına hizmet edenin
Kendimi umutla kırbaçlıyorum. kan sızıyor derimde ,ben açan yerlere. Yoksulluğuma çok ekin ekeceğim, Olgun meyveler toplayacağım , Bereketli bir hasat biçeceğim, Umudun vaatlerinden Vaatler ile karnımı tıka basa doyuracağım. Varlığım zayıfladıkça,gölgem besili bir şişman olacak ! daha çok gülüp söyleyeceğim ya ! bırakmıyor ruhumun
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk’ün Yazdığı Kitaplar Takımın Muharebe Talimi (1909) Cumalı Ordugâhı (1909) Ta’biye Tatbîkat Seyâhati (1911) Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl (1914) Arı Burnu Muharebeleri Raporu (1915) Anafartalar Muharebatına Ait Tarihçe (1915) Hatıra Defteri (1916) Ta’biye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih (1916) Ta’lim ve Terbiye-i Askeriye Hakkında Nokta-i Nazarlar (1916) Karlsbad’da Geçen Günlerim (1918) Nutuk (1927) Yurttaş İçin Medeni Bilgiler (1930) Tarih I II III ve IV (1931) Güneş-Dil Teorisi: Ulus Dil Yazıları (1935) Geometri (1937)
Azəri axırıncı dəfə 2 il bundan qabaq görmüşdüm. Dəyişməmişdi, elə həmənki Azər idi. O məni görmədi, heç gedib yaxınlaşmadım da. Eləcə uzaqdan bir az baxdım, ta gözdən itənə qədər. Onu illər əvvəl rayonda ölümdən xilas etmişəm. Azərlə eyni məhəllədə yaşayırdıq. Bizdən 5-6 ev yuxarıda qalırdılar. Taxtadan ikimərtəbəli evləri, səliqəsiz, balaca
ÇOK GÜZEL BİR YAZI, OKUMALISINIZ
Annemin emekli maaşını gidip ben çekiyorum. Bu bankadan da laf aramızda haz etmiyorum çünkü gişedekiler “acaip” suratsız. Her seferinde annemin hesap Ankara’da olduğu için bin bir problem çıkıyor, tef gibi gerilerek gidiyorum. Bekleyenlerin yaş ortalaması 80 +. Ben fena halde çıtır kalıyorum diğer bekleyenlerin yanında öyle söyleyim yani..
"Hayatın pahalılığı göçmenlerden oluşmuyor. Tam tersine üç kuruşa ağır işlerde çalıştırdığın göçmenler gidince göreceksin asıl pahalılığı. Sıkıysa çobanlık yapan Afganlıların hepsini gönder. Sonra eti 300 TL ye mi yersin, yoksa eşeğin bacağını mı yersin hep birlikte izleriz. Herkes uzmanı olduğu alanda kulaç atsın. İktisat okuduk, La Fonten masalı değil anlattıklarımız. Senin onlara ihtiyacın var. Tarımda, OSB'de, tekstilde, hayvancılıkta. Çünkü sen çalışmıyorsun o alanlarda. O alanlarda çalışmayı tercih etmiyorsun. Ben genel müdür olacağım kıçımdaki boka bakmadan diyorsun. Burnun İngiliz burnu gibi havada. Hayal aleminde yaşıyorsun. % 80'inine vatandaşlık verilmeli. Bu aşama aşama olmalı. İlk üç yıl suça karışmamak. Sonra 10 yıllık geçici vatandaşlık havuzu. Değerlendirmeden sonra süresiz vatandaşlık. Ve hepsi kayıtlı iş gücüne dahil edilmeli. Tam adaptasyon (dil, kültür vb.) sağlanmalı. Almanya, Belçika, İngiltere, Kanada, ABD aptal. sen mi akıllısın?" Serdar Çakmakcı
Reklam
Tüm Türkiye'nin Bayramı
Annemin emekli maaşını gidip ben çekiyorum. Bu bankadan da laf aramızda haz etmiyorum çünkü gişedekiler "acaip" suratsız. Her seferinde annemin hesap Ankara'da olduğu için bin bir problem çıkıyor, tef gibi gerilerek gidiyorum. Bekleyenlerin yaş ortalaması 80 +. Ben fena halde çıtır kalıyorum diğer bekleyenlerin yanında öyle
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.