Gerçek hayatımız olan ahirete ait kazanımlar, kısmen de bu dünyada kaybettiklerimiz vesilesiyle meydana geldiklerine göre, musibete uğramak, geçici olanı kalıcı olanla değiştirmiş olmak anlamına gelir.
Hiç düşündün mü neden kendi kendine konuşur insan, ya da gerçekten kendiyle mi konuşur, dua ettiğinde ya da kim işitir onu? Neden kimseye diyemediği sırlarını yalnız olduğunu sandığında söyler, onu kim dinler?
"Yalnızım" dediğinde dahi yalnız değilsin sen. Seninle olan, sende olan, sen olan belki de Biri var hep. Lakin asıl soru şu -ki çok evvel vakitte sorulmuş- sen neredesin, kimdesin, kiminlesin?
...istediklerimizin olmamasının sebebi belki de istemeyi bilmememizdir. Daha sarih söyleyeyim ki istemeyi bilmek ve belki de istemenin adabından bilmek gerekir.