Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilara Günaydın

Çivilenmek bana göre değil!
Hiç bir yerde saklı, eli kolu bağlı yaşamakta istemem, orada pineklemektense alır başıma havası, toprağı bana açık bir yere giderim.
Reklam
Seçilmeyi en az hak ettiğimiz bir yaşta daha çok seçme hakkı istiyoruz; kendimizi bildiğimiz için de daha az atılgan, daha kuşkulu oluyoruz; kendimizin ve başkalarının hallerini bildiğimizden, sevileceğimizden emin olamayız. Kendimden utanırım kanı kaynayan taptaze gençler arasında..
Eşcinsellik Tanrı’ya karşı resmen suçtu. Justinian bilhassa din adamları arasındaki eşcinselleri infaz etmeye başlamıştı çoktan. Birçoğu KOSTANTİNOPOLİS’e getirilerek işkenceden geçirilip hadım edilerek öldürüldü. Hadım edilerek öldürme, eşcinselliğe verilen resmî cezalardan biri haline geldi.
O zamanlar Kostantinopolis'te olan depremlerin sebebi eşcinseller yüzünden olduğu sanılmıştır.Kitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer biz eşimiz olmadan yaşamımızı sürdürebiliyor olsaydık, istisnasız hepimiz bunu yapardık; ama doğa öylesine kararlı ki, ne kadınlarla rahat edebiliyoruz ne de onlarsız yaşayabiliyoruz. Bu nedenle geçici zevklerimizden ziyade kalıcı himayeyi düşünmeliyiz.
Roma, fahişeleri, oyuncular, hayvan dövüştürücüleri ve gladyatörlerle aynı kefeye koyardı. Bütün bu insanlara geçimlerini bedenleriyle kazandıkları için ayak takımı (infamia) gözüyle bakılırdı.
Reklam
Sosyal Çürümedeyiz.
Ahlaki çürümenin giderek arttığı ve bunun da etkili önlemler gerektirdiği yönünde bir kanaat oluşmuştu.
Bütün çabam kimseye muhtaç olmadan yaşamak.
İtalya’da mezhep önceden tamamen kadınlardan oluşurken, artık erkekler ve kadınlar birlikte tapınıyor, şarap banyosu yapıp bütün cinsel sınırlamaları aşıyorlardı. “Her birey, doğasına hakim olan tutkunun etkisiyle, meyilli olduğu zevk her neyse onu yaşıyordu,” diye yazar Romalı tarihçi Livy.
Dionysos ayinleri ve bu mezhebin cinsel taşkınlıkla ilişkisi, Roma ve Akdeniz’in başka yerlerinde yeni bir şey değildi. Atina’daki Dionysos şenliklerinde içkinin su gibi aktığı, edepsizlikte sınır tanınmadığı herkesin malumuydu. Mısır’da tanrı, elli beş metreyi bulan altın falluslar taşıyan geçit alaylarıyla şereflendirilirdi
şarabın tanrısıydı, bitkilere can özünü veren bir tanrı (bağların tanrısı olarak da geçer)Kitabı okuyor
Antik Yunan'da Kadının Adı Yoktu
Erkekler, çeyizi kayınpederlerine iade ederek eşlerinden basitçe boşanabilirlerdi. Öte yandan kadınların önce bir erkek akrabanın onayını alması, sonra mahkemeye gitmesi -hayatta bunu yapabilecekleri tek fırsat- ve şansını denemesi gerekiyordu. Hayatlarının onca zamanını dört duvar arasında geçirmeye ve az konuşup az düşünmeye zorlandıktan sonra böyle bir seyir izlemek, karanlık bir mağaradan gözü kör eden gün ışığına çıkmaya benzer. Sadece üç kadının boşanmaya kalkıştığını biliyoruz.
Reklam
Erkekler toplanın size diyor.
Kıl alma kadın işiydi, dolayısıyla erkeğe kıl aldırmak onu kadınsılaştırmak demekti.
Erkek eli değmemiş bir kadınla evlenmek, neden bu kadar önemliydi?
Kökü Anadolu Olan, Buz Adam OTZİ
1991’de İtalyan Alpleri’ndeki dağcılar, beş bin yıllık donmuş bir adam buldular. Ayaklarındaki kar ayakkabıları hâlâ duran adamın üzerinde elli yedi dövme vardı. Son anlarında ona pek faydasının dokunmadığı anlaşılan bakır bir balta taşıyordu. Şiddetli bir kavgada öldürülmüştü. Şimdi Buz Adamı Ötzi diye bilinen cesedin ilk başta penissiz gibi görünmesi bir sürü soruya yol açmıştı (daha sonra penis çok fena bir halde bulundu). Penis bir ritüelle mi kesilmişti, yoksa adam kıskanç bir koca tarafından hadım mı edilmişti? Yoksa birkaç bin yıl aradan sonra çok soğumuş ve cansız kalmış cinsel organı büzüşmüş müydü sadece? İlave bilgi -okuyabileceğimiz bir şey- olmayınca onun hukuk yoluyla mı öldürüldüğünü, yoksa bu yazgısında seksin mi rol oynadığını söylemek imkansız. Ötzi nispeten yakın bir atamız olsa da, o ve onun gibi dövme seven komşularının hangi cinsel âdetlere göre yaşadıklarına dair bir çıkarımda bulunabilecek kadar bilgiye sahip değiliz.
Bu toplumda bir kadının âdet kanının bulaştığı çamaşırlar basit bez parçaları değildi; çoğalmanın iyiye veya kötüye kullanılabilecek muazzam gücünü taşıyorlardı.
Neden Amine'nin geçmiyor mesela
İsa'nın anası Meryem'in adı Kur'an' da defalarca geçer; 34 ayet ondan sitayişle söz eder. Buna karşılık Muhammed'in anasının adı bir kez olsun Kur’an'da geçmez.
941 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.