"Ah , geleceğin de bu uzaklardan hiçbir farkı yok..."
"Ah koşa koşa yola çıkıp tasarladığımız yere vardığımızda değişen hiçbir şey olmuyor..."
Goethe'nin kendi yaşantısından izler taşıyan ve iki haftada yazdığı bu eser döneminde akılcılığa karşı duygusallığın izlerini taşıması bakımından ilkler arasında yer alıyor. Kendi iç dünyasını bu denli açan , hatta yer yer bu aşkın onun imgelemi mi olduğunu gösteren eşsiz bir hayal gücüne sahip Werther'in hikâyesi yazarının da dediğine göre anlaşılmak üzere kaleme alınmış... Hep beraber ağlayalım , acısına ortak olalım diye...
Werther yeri geldi bir yüreğin serpildiği sevinç duygularını baskı altına alanlara lanet okudu , yeri geldi sevdiğinin ellerinin değdiği o silahı öptü defalarca , yeri geldi sevdiğinin yakasına iliştirdiği soluk kırmızı kurdelayı yanından ayırmadı. Çok sevdi... Onun sevgisi , yüreğine gülse de arzularına boyun eğişi var bu kitapta.
"Sonuçta dünyanın bütün işleri aşağılıktır. Başkalarının sözüyle hiçbir tutkusu ya da gereksinimi olmaksızın para , şan , şeref ve bilmem ne uğruna didinen biri her zaman bir budaladır. "
Werther'in dizginleyemediği büyük kalbi , sevmenin ızdırabı ve birçok şey var bu kitapta. Bazen yoğun duyguları anlatabilmek çok zor. Çünkü yoğun duygular dilsizdir... Okuyalım okutturalım. Benim çok sevdiğim ve beğenerek okuduğum bir kitaptı.
"Keşke nereye gideceğimi bilsem herhalde giderdim..."
"Uzaklar sana gelmez/Sen uzaklara gidersin/ Uzaklar seni ister/ Bak uzaklar da aşktan anlar bayım..."
#DidemMadak
"Aşkı aşk bilir ancak."
Vesselam...