Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
dünya üzerinde herkes güzele güzel dediğinde bu eylemle çirkin olan da saptanmıştır. dünya üzerinde herkes iyi olanı iyi olarak kabul ettiğinde, bu eylemle iyi olmayan da saptanmıştır. varlık ile yokluk birbirini üretir. ağır ve hafif birbirini tamamlar. uzun ile kısa birbirini şekillendirir. yüksek ile alçak birbirini değiştirir. ses ile tını birbiriyle birleşir. önce ile sonra birbirini izler. her şeyin varlıktan, varlığınsa yokluktan doğduğu ilkedir. her şey yokluğa geri döner.
Reklam
egemen sınıfların tüm basını, edebiyatı, okulları ve benzeri kurumları yanlış ideolojiler yaymak, ezilen sınıfların bilincini bulandırmak için kullanılan birer araçtır.
insanların geçimlerini kazanma tarzları toplumsal hayatın tüm diğer yanlarını belirler. bu tarzlar özellikle de toplumsal görüşleri, düşünceleri, anlayışları veya 'toplumsal bilinci' belirler. başka bir deyişle, maddi toplumsal hayat düşünsel hayatı belirler, hatta marksist bir ifade kullanmak gerekirse toplumsal varlık toplumsal bilinci belirler. maddi olan düşünsel olanı belirlediğinden bu öğretiye tarihsel materyalizm adı verilir. diyalektik hakkında söylediklerimizi dikkate alırsanız bu öğretinin, materyalist diyalektiğin insanların toplumsal ilişkilerine özel bir uygulaması olduğunu kolayca görürsünüz.
Karl Marx bir keresinde şöyle demişti: Felsefenin -bununla materyalizmi kast ediyordu- görevi dünyayı çeşitli biçimlerde yeniden yorumlamak değil, dünyayı değiştirmektir.
Sayfa 187 - Yordam Kitap / Dördüncü Basım, Mart 2018Kitabı okudu
Reklam
Diyalektik her şeyin, her kurumun, her düşüncenin kendi karşıtına dönüşerek yok olduğunu kanıtlar. Diyalektiği hiçbir şey durduramaz. Onun için hiçbir şey kutsal, hiçbir şey ihlal edilmez değildir.
Sayfa 87 - Yordam Kitap / Dördüncü Basım, Mart 2018Kitabı okudu
Ortaçağda, tıpkı yeryüzünde egemen sınıfların örgütlenmesi gibi, tanrılar da örgütlenmiştir. Feodal düzende aşağı yukarı şöyle bir örgütlenme vardır: Önce basit feodal toprak sahipleri, yani bir kont ya da dükün vassalı gelir. Düklerin bir basamak üstünde de hükümdarlar vardır. Prens, dük, kral ya da başka bir ad verilen hükümdarın üstünde en üst düzey yönetici, yani imparator bulunur. Ortaçağda tanrılar ve azizler de aynı şekilde örgütlenmişti. Önce köy azizleri ardından tek tek eyaletlerin kendi azizleri vardı. Sonra Almanya, Fransa, İngiltere gibi tekil ulusların azizlerini görüyoruz. Bu örgütlenme cennette de devam ediyordu. Çeşitli kategorilere ayrılmış melekler, başmelekler vardır ve en tepede de Baba, Oğul ve Kutsal Ruh bulunur.
Sayfa 30 - Yordam Kitap / Dördüncü Basım, Mart 2018Kitabı okudu
Toplumda sınıflar arasındaki çelişkiler öne çıktığın­ da dini anlayışların kaynakları alabildiğine artar, çünkü bu durumda dini anlayışlar egemen sınıfın sömürülen ve ezilen sınıfı itaate ve boyun eğmeye zorlamakta kullandığı bir araca dönüşür.
Sayfa 25 - Yordam Kitap / Dördüncü Basım, Mart 2018Kitabı okudu
Çok basitçe söylemek gerekirse: Tanrı insanı kendi benzeri olarak değil, insan tanrıyı kendi benzeri olarak yaratmıştır.
Sayfa 91 - Yordam Kitap / Dördüncü Basım, Mart 2018Kitabı okudu
Reklam
İşçi sınıfı ayrıca burjuvazinin cennette yer edinmekle yetinmeyip mümkün olduğunca çok dünyevi mal edinmeye çalıştığını da görür. Başka bir deyişle, verilen cennet vaadinde samimiyet olmadığını görür.
528 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Kolay ve rahat bir anlatımının olduğunu söylesem sizi yanıltmış olurum. George Politzer'in bu eseri, felsefîk birçok ekolü aydınlatma yönünden ilgilenebilir bir yere sahip olmakla birlikte; Nietzsche, Arthur Schopenhauer gibi filozofların eserlerini rahatlıkla ve konuya hâkim bir şekilde okuma kolaylığını sağlar. Sona doğru konu başlıkları ve
Felsefenin Temel İlkeleri
Felsefenin Temel İlkeleriGeorges Politzer · İlya Yayınevi · 20081,516 okunma
184 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.