En çok hangi şarabı içmeyi sevdiği sorulunca, "Başkasının şarabını, " cevabını verdi.
Çarşıda geri geri yürüyordu, insanlar kendisine gülünce, "Siz yaşam yolunda yanlış yöne gittiğiniz halde benim geri geri yürümeme gülmekten utanmıyor musunuz?"
Reklam
Çünkü beyefendiler, bana kalırsa insanların zenginliği ve fakirliği mal varlıklarında değil, yüreklerinde bulunur. Çok parası olan birçok özgür insan görüyorum ama kendilerinin öyle fakir olduğunu düşünüyorlar ki daha fazla para kazanmak için her şeyi yapıyor ve her riski göze alıyorlar. Mirastan eşit faydalanan iki erkek kardeş tanıyorum, birinin giderlerini karşılayacak kadar parası var, hatta para da artırıyor, diğeri ise yokluk içinde. Bazı tiranlar biliyorum, paraya öyle düşkünler ki bu uğurda en fakirden daha korkunç suçlar işliyorlar. Fakirler ihtiyaçtan hırsızlık yapıyor, evlere giriyor veya köle ticaretine katılıyor. Buna karşılık bazı tiranlar tüm aileleri yok ediyor, kitlesel cinayetler işliyor ve çoğunlukla para için tüm kentleri köleleştiriyor. Ağır hasta olduğunu düşündüğüm bu tür insanlara acıyorum, zira onları yedikçe daha da acıkan insanlarla aynı görüyorum. Bana gelince, hiçbir şeyi kendime ait görmeyecek kadar çok şeyim var, yani açlık hissetmeyeceğim kadar yiyebiliyor, susuzluk çekmeyeceğim kadar içebiliyor, dışarıda bu zengin dostumuz Kallias'tan daha fazla üşümeyecek kadar giyinebiliyorum, evimin duvarları sıcak giysiler sıcak bir örtü gibi geliyor, görevini iyi bir şekilde yerine getirebilen bir duvarım var, öyle ki uykudan zor uyanıyorum. Bedenim cinsel ilişkiye ihtiyaç duyduğunda karşılaştığım ilk kadın ihtiyacımı gideriyor, kendilerine yaklaşmamdan memnun kalıyorlar, çünkü kimse onlara yaklaşmak istemiyor.
SOKRATES- Gördüğüm kadarıyla başka bir işte de oldukça uzmansın. ANTİSTHENES- Hangi işte? SOKRATES- Pezevenklikte.
Nereli olduğu sorulunca "Dünya vatandaşıyım," dedi.
Her şeyin içinde bir başka şeyin parçası vardır, her şey birbirinin içinde yaşar.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.