İranlı sosyolog Ali Şeriatı soruyor: "Biz" ne demek?
.. Allah'ım kereminle bizi biz ne demek?
*Biz kimiz? Düzeltme ve ya değiştirme adı altında zulme uğrayanlarız ve bu zulmü iyiliğimiz için olduğuna inandırılıp alkış tutanlarız.
Değil fırtına yaprak esintisinde yaprak düşmez de sağa sola savrulanlarız..
Güç ve zor ile birbirimizi terbiye etmeye çalışan kişileriz..
Doğaya, vatana, millete, insana, insanlığa, atamıza saygı ve hürmet etmeyen ama menfaatimiz için Allah'ım bize merhamet et diye kur'an ayetini tilavet eden kişileriz çok utanmaz çok yüzsüz kimseleriz..
Halbuki bir avuç toprak bir damla su ile yoğrulmuş hamurumuz saf altından harmanlanmış gibi kıymetlidir canımız ama sadece ben deriz başka kimse değil..
Görünürde dost özünde düşman, görünürde merhametli özünde acımasız, görünürde birbirimizin iyiliğini isteyen özünde hakkında çıkan dedikodudan bile keyfalan kişileriz.. Asla "Biz" olamayan benleriz ve bu benlik egosu ve doyumsuzluğu ile kurgu filmlerinin kurt adamları ve vampirleriyiz..
Sahi biz ne demek?
Ali Şeriatı diyor ki;
'Bir Müslüman görürüz; sesini çıkarmaz, olup biteni dinlemez, hiçbir şey umurunda değildir; ama kendi düzeni ve tezgahı en küçük bir darbeye uğrasa feryadı arşa yükselir. Her gün yaşanmakta olan facialar onda, bir gazete haberi kadar bile merak uyandırmaz. ‘Allahım kereminle bizi…’ diye dua etmesinin ne etkisi olur? Bizi ne demektir?'
Sovyet yönetmen Andrei Tarkovski, 10 Temmuz 1984 günü Milano’da yaptığı basın toplantısında, artık ülkesine dönmeyeceğini, ancak hangi ülkede kalmak istediğine henüz karar vermediğini açıkladı. 52 yaşındaki yönetmen, 20 yıllık sinema uğraşında altı büyük film gerçekleştirebildiğini, ülkesini, dilediği yoğunlukta çalışma olanaklarına erişemediği
Saygı İronisi
Herkes sevginin bir kenarda olmasını kabul edip en azından saygı duyulması gerektiğini dile getirir. Ama buna dahi uyulmaz. Sadece edebiyat cümlesi olarak mi kıllanırız yoksa kendimizi mi kandırmaktan geri durmayız hiç anlamam.
Doğaya onca atıfta bulunup yine de ot yiyen bir ineğin veya bir zürafanın **""Dünyada yeşillik namına bir şey kalmadı"** diye feryat etmesi kaçınılmazdır. (Bunun yukarıdaki konu ile ne alakası var diye düşünenlere, tamamen ters bi ironi yansıttım).
Gelişmiş toplumların en güzel üç özelliği, doğaya saygılı olmaları, bol bol kitap okumları, kadınların özgürlüklerine saygı duymaları. "🍁
Ne yapabiliriz?
Ne mi yapabiliriz?
Farlılıklarımıza hoşgörü içerisinde bakabiliriz.
Ne mi yapabiliriz?
Bir kişi hakkında kesin hüküm vermeden önce o kişiye de söz hakkı tanıyabiliriz.
Ne mi yapabiliriz?
Sonunda bizim gururumuz kaybedecek ama toplum kazanacaksa yapacağımız işi tekrar gözden geçirebiliriz.
Ne mi yapabiliriz?
Her fikri, her görüşü
GPT #6
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Ey insanlar! Dünyada birlikte yaşayın, sevgi ve saygıyla birbirinize yaklaşın, çünkü siz birbirinizin kardeşisiniz.
Adaletle davranın, zulmetmeyin ve haksızlığa uğrayanların yanında olun.
Bilgiye ve öğrenmeye önem verin, çünkü bilgi ışıktır ve sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarır.
Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın, barış ve huzur içinde yaşayın.
Kendinizi ve çevrenizi koruyun, doğaya zarar vermeyin ve çevrenizi temiz tutun.
Ebeveynlerinize saygı gösterin ve onlara iyi davranın, çünkü onlar size hayat verdiler ve sizi büyüttüler.
Yoksullara ve muhtaçlara yardım edin, çünkü cömertlik ve şefkat erdemlerin en yücesidir.
Başkalarının haklarına saygı gösterin ve onların özgürlüklerini kısıtlamayın.
Herkesin inanç ve ibadet özgürlüğüne saygı duyun, çünkü inanç özgürlüğü insan hakkıdır ve insanlar farklı inançlara sahip olabilirler.
Eğer kuran bugün inmiş olsaydı ilk inen 10 ayet nasıl olurdu? Bu benim için çok önemli bir dönüt çünkü temelinde GPT'nin insanların sorunlarını da algıladığını görüyorum. Günümüzün Sorunlarını da anlatan bir dönüt oldu.