Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

k o s l a k t e y z e

k o s l a k t e y z e
@dokuzuncusymphony
12 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Kapanan kapağın üstünde tüten taze dumanıyla... Ah Cemile... :)
Reklam
429 syf.
·
Puan vermedi
Cumbadan Rumbaya
Cumbadan RumbayaPeyami Safa
8.3/10 · 985 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Aman! Aşk mı kaldı allasen Hanife," diyerek kahkalara boğuldu ahretliğim. Gülerek "Var kız, var! Öyle deme, ben yaşadım," dedim. Mualla üzülür gibi oldu, avcının tüfeğini ateşlemesinden korkan kuş sürüsünün havalanması misali aklı bir yerlere gitti. Sessizce "Ben yaşayamadım, neylersin?" dedi. "Nasip diyeceksin ahretlik, nasip. "
Reklam
Maharetliyimdir, dışarıdan davulcu denir geçilir ama öyle mi ya! Diğer davulcular var ya, davullarını hem ramazanda hem de düğünde aynı şekilde çalarlar. Oysaki vurma usulü farklıdır. Ramazanda davulun sesi geceyi yırtmalı, karanlıkta cinleri hanelerinden dağıtmalı; ona göre gerersin davulun derisini, tokmak ona göre başka bir tür ağaçtan olur, vuruşların arasında dinlendirilir ses, uzatılır, Davul Allah demeli her vurduğunda... Düğünlerde ise hiç boş durmamalı, derisine vurup durmalı, sesler tren odaları gibi, peşi sıra sağır etmeli kulakları, zurnayla yarışmalı, oynayanları hiç oturtmamalı, kolum ne yorulur ya düğünlerde... Ankara'dan kodaman geldiğinde ise o davul ağır aksak, mehter marşı gibi iki ileri bir geri böyle türkü marş arası bir şey yapılır. Ha, kodaman için kurban kesilirken davula güçlü vurulur, hayvanın canhıraş son çığlığını kodamanın nazik kulağı işitmesin diye... (...) Davula vurmayacaksın, dertleşeceksin onunla. "
(hepimizin sonu :)) belki orkestrada okumamdan ötürü de hem kitap kapağı hem hikaye ayrı etkilemiştir :) __ "De işte, evde ölü var, eve Azrail Aleyhisselam uğramış," der demez Hacı Yenge, kadınları bir ağlama tuttu. Biraz önce diğerleriyle birlikte ağlayamayan yamuk çene Naile bu sefer hırsla ağladı, ağlarken fenalık da geçirdi. Gözyaşlarının tuzunu yalanırken Münevver, Hacer'e dikkat kesildi." Kız! Operacının kollarını Cif'le mi ovalıyon?" Kadınlar kesik bir çığlık attılar. Bezi leğenin içindeki suyla durulayarak, "Ne bileyim abla, ceset mikrop kapmasın istedim, üzüntümden ne yaptığımı biliyor muyum?"
158 syf.
·
Puan vermedi
Hikayeler sanırım  kaderleri gereği çabuk unutulmaya mahkumdurlar ve fakat her ele alışta ayrı bir lezzet verirler.. Kalıcı olan ise okuyucuya farklı bir bakış açısı kazandırmasıdır sanki.. Bütünüyle göremediğimiz varlıklara bakan gözlerimizdeki perdelerden birini açar bir hikaye mesela, bir göz verir size, gördüğünüzü unutsanız bile yeni bir görmeyi unutmazsınız.. Ya da hayatın görülmeyen tarafına, gerçeklerine dokundurur sizi gülerken hüzünlendiren ve bir bakmışsınız hiç olmadığınız o taraftasınız.. Her hikaye kitabında olmayan bu tadı bu kitaptan aldığımı hissettim.. Hikayeler acılar yaslar sevinçler.. Kanayan yaradan, ümitlenen kan pıhtısından içeriye akmak ve kendini görmek.. Hayalin içindeki gerçek olan yası hissetmek.. Yasların hemen yanındaki tebessümleri tatmak.. Ve bunların hepsinin bir araya gelmesiyle duyulan yas orkestrası... Yazdıklarıyla içimizdeki sessiz müziği hissettiren başarılı bir tiyatro yazarından hikaye dinlemek oldukça keyifliydi.. Bir film sahnesi izliyormuş hissi verdiği de oldu okurken.. 15 hikayesinden hepsini beğensem de  özellikle 8 ini çok beğendim.. ️ Kebudfam, Sopranun tabutu,  Davul Derisi,  Aşktan Öldüm, Arabesk Serap gibi...
Yas Orkestrası
Yas OrkestrasıAli Cüneyd Kılcıoğlu · Sel Yayıncılık · 201762 okunma
Beşeri zaaflar, eşyaya verilen ehemmiyet bahsi üzerine Samiha Ayverdi: Mürşidim de şöyle buyurur: "Kuyudan su çekmek istiyorsun fakat ipin kısa... Ama ister bir arşın, ister bir karış, isterse bir soğan zarı kadar eksik olsun, hepsi müsâvi (eşit). Yani suyu kuyudan çıkaramazsın. "
Schimmel'in akademik toplantıda hayali hayalim ama bir kedili "Ben kendime şimdi bir cennet planı yapıyorum: Muazzam bir kütüphane, hem de bir kaç kedi var. Ufak bir hayvanat bahçesi, güzel bir piyano, güzel bir halı ve Türk işleri... Fena mı? İşte bir kurulun neticesi..."
Reklam
Çocuklara yetişkin gibi saygı göstermek, onların kendilerini saygın, değerli hissetmelerini sağlıyor.. Hele hususi selam göndermek.. Samiha Ayverdi : "Sinan'a selâmlarını daima bildiriyorum, pek memnun oluyor. Bugün iş için birkaç kişi gelmişti. Giderlerken bizimle selamlaştılar, fakat onu adam yerine koyup Allahaısmarladık demediler diye küstü." (Peygamber efendimiz (sav) de kızı Hz. Fatıma odaya girince oturduğu yerden kalkarak yerini ona verirmiş..)
"âciz kanaatimce hümanizmin büyük tehlikesi budur. İnsan yalnız Allah ile münasebeti sayesinde hakikaten insan olur. Bu münasebeti olmazsa ne kalır? Biraz toprak, biraz hayvan..." Annemarie S.
*"Mevsimi gelince açan çiçekleri bekler gibi sizi de dört gözle bekliyoruz" Samiha Ayverdi *"Mektubun bana sanki seni getirdi. Duyguları kelimelerin kalbi içine bu derece samimiyetle yerleştirmek  değme babayiğidin kârı değil.", S.A.
232 syf.
·
Puan vermedi
"İşte böyle Cemileciğim..." Bu cümle iki güzel insanın, iki ilim insanın aralarındaki muhabbeti görmek için merak uyandırmaya yetiyor.. Annemarie Schimmel, Almanya'da doğu ve İslami ilimleri araştıran bilim kadını. Anadolu nun manevi havasını almış, Türkiye'yi seven, İslam sanatlarını ileri düzeyde çalışan (Talik hat yazısını ve sayfa süslemeleri i görünce şaşırmıştım) mektuplarını Osmanlıca yazan,  bugün bizim biz'i tanıyamadığımızdan fazla bizi tanıyan, bizden olan bir araştırmacı öyle ki ona Cemile ismini veriyorlar.. ve Mevlana hazretleri aşığı... Birbirlerini ömürlerinde bir kaç kez görmelerine rağmen mektuplarının ömürlerince  devam ettiği görülüyor.. Böylece dostluğun muhabbetin gönülden olduğu hakiki olarak görülüyor.. Aynı arkadaş çevresi içerisinde  Safiye Erol gibi önemli isimleri de görüyoruz.. Cemile Kıratlı'nın  bahsettiği  isimleri görünce, bizim kolayca bulamadığımızı çok uzaklardan gelen biri nasıl buluyor dedirdiyor.. Bilim insanı olmanın da ötesinde  aramak bulmak meselesi gibi.. O dönemde yaşamış olan önemli isimler, daha küçük olan Kani Karaca ile görüşmesi, kudüm öğrenmesi mesela.. İnsanlık için, belli bir gaye içinde çalışan bu iki ismi görmek, kitaba  başlamadan da  bittikten sonra da insanı heyecanlandırmaya yetiyor..
Mektuplar 2
Mektuplar 2Annemarie Schimmel · Kubbealtı Neşriyatı · 201526 okunma
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.