Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çıkmaz
Elmayı dilime Kadını gönlüme göre yaratırsın Sonra bunları cehennemin dibine sürer Beni melûl mahzun aratırsın Sen bütün başıma gelenleri bilirsin Bazan salkım söğütlerin arkasında Bazan beyaz bulutların ortasında Açıp büyük ve yapayalnız gözlerini gülersin. Sen bütün bunları bilirsin dilin yok Benim dilim var ey dost Hiç bir şey bildiğim yok.
Sayfa 91 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / KaradutKitabı okudu
Param Parça
Ağaç bütün Işık bütün Meyve bütün Benim dünyam param parça. Büyük bir ayna kırılmış Kırılıp yere dökülmüş Kâinat içine düşmüş Düşmüş amma param parça. Yaprak yaprak yapıştırdım Diyar diyar dolaştırdım Bir alevdir tutuşturdum Yandım amma param parça.
Sayfa 85 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / KaradutKitabı okudu
Reklam
Karınca Kaderince
Her nefes kanımı yıkanmış bulur Her yaprak canımı hazır Bu yosun bu deniz, bu nur Bu ten, gürül gürül yanmalıdır. Ayı ininden Yılan deliğinden Arzular salkım saçak yerli yerinden Sökülüp yaşanmalıdır. Karınca kaderince Bu can meşrebimce harcanmalıdır.
Sayfa 83 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / KaradutKitabı okudu
Şehirdekilere Gazel
Onlara çiçek götürmiyelim Kolonya sürünsünler Taylarımızı, sıpalarımızı anlatmak için, Nefes tüketmiyelim; Tahtadan atları var binsinler... Söğüt dallarına bıçak vuranların Tavşanlara saman dolduranların elleri kırılsın Onların çeşit çeşit oyuncakları var
Sayfa 78 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / KaradutKitabı okudu
Sen büyürken Mehmedim koptu dananın kuyruğu Ve uyandı birdenbire içimde Arzuların en zorlusu, en kalleşi: YAŞAMAK. Yaşamak sen büyürken yanıbaşında Yaşamak otça, böcekçe, yaprakça sadece yaşamak.
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Karadut / SEN BÜYÜRKENKitabı okudu
Sen Büyürken
Sen yumruk kadarken koptu Mehmedim kızılca kıyamet Baban olacak kişi de askerdi Seni bir nar çiçeği gibi kundağında bırakır Çantasına bir kaç roman Ve bir kaç paket Serkldoryan koyup Müstahkem mevkie giderdi Her gidişinde kendisine şehitlikte münasip bir yer ayırır Senin yaşaman için dua ederdi. Sen büyürken Mehmedim koptu dananın kuyruğu Ve uyandı birdenbire içimde Arzuların en zorlusu, en kalleşi: YAŞAMAK. Yaşamak sen büyürken yanıbaşında Yaşamak otça, böcekçe, yaprakça sadece yaşamak.
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / KaradutKitabı okudu
Reklam
Yar yüreğin Yar
Elmayı ikiye böldüler İçinden kurt çıktığın gördüler Ağacı lime lime dildiler Böceğin halinden bildiler. Ferman padişahınsa dağlar bizimdir denildi Dağların bağrı deşildi Çözüldü mevsimlerin sırrı yaprak yaprak Yedi kat yerin dibinden haber getirdi Gözünü sevdiğim tohum, gözünü sevdiğim toprak. Kılı kırka yardılar oğul Suyun sudan gizlisi kalmadı Buğdayın macerası meydanda Yıldızların sırrı aşikâr oldu. Arı gözümüzün önünde sızdı balını Karanfil alevini Kırlangıcın alın yazısı Penceremizin önünde yazıldı. Bir sensin gizlenen oğul Ağlarsın gizli gizli Seversin gizli gizli Ölürsün gizli gizli. Çatlarsın arzudan, iştihadan Yer yarılır yere geçersin Söylemezsin. Yar yar yüreğin yar vakit tamamdır Neler aldın dünyamızdan bunca zamandır.
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / KaradutKitabı okudu
Bir Şahit Aranıyor
Yaşadım! Erik ağaçları şahidimdir Yıldızlar şahidimdir. Yaşadım! Avuçlarımın gücü yettiği kadar Dağları, kadınları, meyveleri Yaşadım! İncirin dallarına yürüyen süt Yonca tarlasından gelen nefes Horozun ibiğinden damlayan kan Yollar ve sevgili türküler şahidimdir.
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Yaradana MektuplarKitabı okudu
Penceremin önünde deliklerden ışık boşanan Kocaman bir gemi durdu. Yarâb! Benim de içimde bu kadar ışık yansa Dünyalar benim olurdu. Senin en karanlık göklerinde salkım salkım yıldızların var Benim içimde insan ayağı değmemiş karanlıklar.
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Yaradana MektuplarKitabı okudu
Oğlum Mehmed'e
Büyük Şehirleri Takdim Ederim Sana büyük şehirlerden bahsedeceğim; En büyük camiler orda kurulur En küçük mezarlar orda kazılır En kara yazılar orda dizilir Yüksek minarelerde selâ verilir Civar hanelerde zina edilir. Büyük şehirlerde yalan söylenir tosunum. Halbuki küçük köylerin Mezarlığı bile yoktur. Büyük şehirlere bağlanma Mehmedim Öyle bir şehre yerleş ki Küçük fakat bizim olsun Sokaklarında tanımadığın yüz Ensesine şamar atamayacağın kimse dolaşmasın Her ağacına elin Her karış toprağına terin değsin Ve kuytu evlerden birinde Senden habersiz ölenler olmasın.
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Yaradana MektuplarKitabı okudu
Reklam
Sana uzak memleketlerden bahsedenlerin Dili tutulsun Sana bir incir yaprağına bakmasını öğreteceğim.
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Yaradana Mektuplar / SANA ACIMAYI ÖĞRETECEĞİMKitabı okudu
Sana Acımayı Öğreteceğim
Sana acımayı öğreteceğim Ve sonra en güzel tahammür eden günahımızı Sana tembelliği öğreteceğim. Sana uzak memleketlerden bahsedenlerin Dili tutulsun Sana bir incir yaprağına bakmasını öğreteceğim. Kendi avuçlarının içinde seyahati Ve gökyüzünün her yerde mavi olduğunu öğreteceğim.
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Yaradana MektuplarKitabı okudu
Oğlum Mehmed'e
Meyvelerimizi Takdim Ederim İşte armutlarımız çırılçıplak Ne avret mahallerinde yaprak Ne de kendilerini verirken naz ederler Üç aylık sâbinin gülüşü Yağmurun kendiliğinden dökülüşü gibi Her şeylerini verirler
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Yaradana MektuplarKitabı okudu
Oğlum Mehmed'e
Evlerimizi Takdim Ederim Şu karşıdaki delikli kutuya ev derler İnsan oğulları burada yer burada içer Ve daha tuhaf tuhaf işler görürler. Bunların çoğu ayıp şeylerdir söylenmez. Evlerimizin üstü kapalıdır. Ve bütün şairler gökyüzüne pencereden bakarlar Halbuki kuş yuvalarının üstü açıktır. Ve kuşlar şiir yazmazlar.
Sayfa 30 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Yaradana MektuplarKitabı okudu
Bir müşkülümüz var
Ne gülden rengini dilendik Ne de gölgesini ayırmak istedik ağacından. Olmayacak dualara âmin demedik Toprağın delip böğrünü Bir ömrün rızkını bir günde yemedik. Rüzgâr esti üfürdü Ölüm aldı götürdü, boş verdik. Biliriz niçin kan dökülür Anladık niçin yer, büyük balıklar küçüklerini Yalnız ara sıra Seni arandık Rabbim deliler gibi Sonra... unuttuk Bir tek müşkülümüz var, halledilemedi Sekiz karılı peygamberler bile bu sırrı çözemedi Karnımız acıkır, sürülerce mahlûkun derisini yüzer Yeriz etini Niçin insanoğlu diri diri gömer Rabbim, Nur topu gibi şehvetini?
Sayfa 22 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Yaradana MektuplarKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.