Sert kapak, şömizli ve ivory kağıt ile basılan Modern Türk Edebiyatı Klasikleri bence İş Kültür yayınlarının HAY ile birlikte en prestijli serisi.
Yine de seri ile ilgili bir iki konuda eleştirim var.
- 40. kitap "Korkunun Krallığı" bir seneden uzun zaman oldu, hâlâ sert kapak olarak basılmadı.
- Saif Faik kitaplarının kapaklarının bazıları seri ile uyumsuz. Bunlar için seri ile uyumlu şömizler ayrıca satılabilirdi.
- Seride 45 kitap oldu ve Attila İlhan'ın sadece şiir kitaplarından seriye dahil edilen kitaplar oldu. Romanları da bu seride olmalı.
- "Dol Karabakır Dol" un 1,5 yıl önce seriden duyurusunu sosyal medyadan yapmalarına rağmen yayınlamış değiller.
- Ve son olarak tüm serilerinde (HAY, Modern Klasikler, Türk Klasikleri vd.) karton kapak baskıları ile sert kapak baskıları arasında fiyat farkı çok fazla açıldı. İki yıl öncesine göre iki baskı arasında olan fiyat farkı neredeyse 5 kitaba kadar çıktı.
****Kitap Hediyeli Yazı veya Şiir Yazmak istermisiniz?****
Hepimizin tatil modundan çıkıp iş ve okul hayatına geriye döndüğümüz bugünlerde sevgili kitap dostlarımızın okumalarının da hızla arttığı bir dönem olmaktadır. Bu etkinlikte de postumuzun altına kitap dostlarımızın kendi cümleleri ile yazdıkları yazı ve şiirlerin içerisinden 4 okur kardeşimize 5’er tane kitap hediye edilecektir.
29 Eylül akşam
BİR İKİ
Bir ayağın toprakta olsun
Bir ayağın suda
Bir ayağın cehennemin dibinde
Öteki şuracıkta
Gözbebeklerinin dibinde
Bir ayağın toprakta olsun
Öteki suda
Kırkayaksan yirmi tanesi uykularda Bir ayağın suda
Öteki toprakta
Toprağın bol olsun
Suyun bol
Dol karabakır dol
Dol karabakır dol
13 Mayıs 1974 Bedri Rahmi Eyüboğlu
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Dol Karabakır Dol, Bedri Rahmi Eyüboğlu
Eskiden yeterdim kendime
Artardım bile
Artanla ıslak çalardım
Kaplumbağaları boyardım maviye
Eskiden yeterdim kendime
Artardım bile
Yalnızlığımı kendim eker kendim biçerdim
Kendi yağımla kavrulur
Kendi kanadımla uçardım
Eskiden yeterdim kendime
Artardım bile
Şimdi ne yapsam nafile
Olmuyor
Olmuyor oğlu olmuyor
İşin kötüsü bir günde
Beş defa akşam oluyor
Dol karabakır dol
Bedri Rahmi Eyüboğlu
„Sevgilim“
Senin güllerin her yerde açar
Dağda, bayırda, kırda, bozkırda
Bozkır biraz şüpheli ama
Günlerden bir gün açar mı açar
Bozkır dediğin sakar
Senin güllerin her yerde açar
Ya benim güllerim
Sevinen çocuk gözlerinde bir
Bedava iyilik yapanların gözlerinde iki
Bağışlamasını bilen yüreklerin en kuytu yerinde
açar
üç
Benim güllerimle senin güllerin elele
En güzel bahçe
Benim güllerim olmadıkça
Senin bahçelerin yetim, yitik.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Dol Karabakır Dol, Bedri Rahmi Eyüboğlu
İnsan dediğin ne de olsa
Mektep medrese görmüş
Efendi bir hayvan
Salmışlar aç susuz enikleri körpe gelinin bağrına
Enikler inler
Körpe gelin kudurur
Mernuş bebek meler
Bir kaç saat sonra süt yerine
Kan içinde memeler
Meme ucu yerine bir çift kızıl yara
Bir çift çukur
Bir çift cehennem
İlk önce eniklerin munzurunda iki damla süt
Sonra bir kaç damla kan
Daha sonra adıyla sanıyla kangren
Olmuş olan
Komaya girer körpe gelin
On gün sonra hesabı tamam
Bedri Rahmi-Dol Karabakır Dol-Körpe Gelin
En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin En azından üç dil Çünkü sen ne tarih ne coğrafya Ne şu ne busun Oğlum Mernus Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.
Dol Karabakır Dol / Bedri Rahmi Eyüboğlu
...
Ne Hint’dedir ne Çin’dedir
Gözlerimin içindedir
Bazan bana benden yakın
Bazan bana benden uzak
Yine benim içimdedir.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
-Dol Karabakır Dol-
Öylesine düşünüyorum ki seni
Sen kesiliyorum
Dol Karabakır Dol / Bedri Rahmi Eyüboğlu