Değersizleştirildik!
Sahil kenarında gözlerim kapalı yürürken düşünceler ise başka yönde yürüyordu; Denizin sahip olduğu dalga sesine, martıların insanların atacağı küçük simit parçasını kapmak için çıkardıkları kanat çırpıntılarının sesine, derinden soluduğum temiz havanın ciğerlerime doluşuna, karşıdaki bankta oturan kadının, kucağındaki minik bebeğine yumuşak seste söylediği ninni ritmine...
Sanki her şey önceden düşünceyle birlikte ayrı gibi yürütülüyordu. Bi tek hissiyat, merhamet, vicdan, sevgi ya da farklı duygular... Bunlar düşünce olmadan yürütülüyordu ve bunu yapan ise bizim için önemli olan fakat nadir insanlarca benimsenen organ "Kalp" yapıyordu...
Her şey bi tarafa acaba bu zorlukları üstlenen Kalbi hak ediyor muyduk?