“Anlamlı bir çaba ortaya koymayan, yorulup ter dökmeyen veya gerekli yetkinliğe ulaşmayan ama her şeyin en iyisini kendine zaruri bir hak gibi gören insanların sayısı hızla artıyor. Temel özellikleri; yüksek beklenti, yetersiz çaba, otomatik suçlama ve kronik doyumsuzluk hali.”
Bu kısacık hayatta bu kadar doyumsuzluk, hırs neden?
Reklam
Saçlarında ve sesinde güneşi getiren sevgili
Aşk bir doyumsuzluktur. İki cinsin birbirine sürekli ve hiç dinmeyen, bitmeyen doyumsuzluğu... Bu doyumsuzluk bitince aşk da kalmıyor.
Yetmiş Yaşım Merhaba
Yetmiş Yaşım Merhaba
sayfa 72
insan, olguları açıklama vaadi taşıyan hipotezler aradığı için "her haz keşfi, başka bir doyumsuzluk getirir." ve "kişinin tüm odak noktası; hazza ve kalıcılığa zoraki bir biçimde ulaşmaya evrildiğinde, ruhu ve bedeni daha komplikeleştirip bireyi mutsuz hâle getirir." hipotezimi öne sürüyorum. mutluluk kavramını bir 'duygu durumu' olarak görüyorsanız, problemin kökünü kendi zihninizde en başından yanlış inşa etmişsiniz demektir. kişi, yoğun hazlara ulaşarak değil, en az acıyla yaşamayı sağlayan o hoşnutluk durumuna ulaşarak mutlu olabilir. daha inovatif bir şekilde öne sürecek olursam mutluluk; hedonist bir bakış açısının getirdiği "bireyin kendi ruhunu her türlü hazza yönlendirme girişimi" değildir. mutluluk; hayatın sergilediği o çalkantılı profilin karşısında hayatı, her yönüyle kabullenecek kadar erdemli olmaktır. ancak bu şekilde mutluluk kavramı kalıcılığa ulaşabilir. onun haricinde sayfanın geri kalanında yer alan maddeler, mutluluk getireceği varsayılan ama elde edileceği vakit hepsinin birer haz yansıması olduğu anlaşılacak maddelerdir. fakat biz insanlar, sorumlulukları ile kaotik tutkuları arasında sıkışıp kalmış varlıklar olduğumuz için bu hoşnutluk durumunu yerine getirmekten epey bi' kaçınıyoruz. o hâlde doğamız gereği, erdemli olmaya ve bununla birlikte de kalıcılığa bir hayli uzağız.
“İnsan yüreği bir sarkaç gibidir. İstediği noktaya ulaştığı anda tüm hızıyla tam tersi tarafa doğru kaymaya başlar." diyor Sait Faik. Bakın doyumsuzluk daha iyi anlatılamazdı. Neyi elde edersen, zihnin elde ettiğin şeyin tersine doğru evrilir. Ulaştığı her şeyin nankörüdür insan.
Doyumsuzluk ,midenin değil kalbin hastalığıdır. Doymak bilmeyen mide değil ,nefistir..
Reklam
568 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.