-İlerlediğimizi görmüyor musun? İnsanların giysilerine bir bak, dükkanların vitrinlerine bak bir kez.. Her yanda binalar yükseliyor.
-Sömürgeciler de zencilerle yerlileri , incik boncukla, renkli camlarla kandırıyorlardı..
"Fazla düşünüp ne olacak
Ne diye başımızı belaya sokalım?
Oturalım oturduğumuz yerde
İşte mis gibi çorba
Ne diye başımızı belaya sokalım
Şarap hazırsa içelim
Tırnaklarımız uzamışsa keselim.
Fazla düşünüp ne olacak
Ne diye başımızı belaya sokalım?
Dritëro Agolli
Önümüzde yapılacak bir düzine iş var. Bu aslında bilginin, bilgeliğin ve sosyal bilimin silah olarak kullanıldığı bir savaş alanı. Ve bu savaşta bize lazım olan şeyler taktik, strateji, metot ve sistem .
Usul usul gozleriniz yaslanip ,damlalar akacak.komiser memo gibi nice yigitler topraga dustuler.halk diliyle yazilmis ,yer yer agiz dolusu guldurup ve aci kiragi gibi icinize dusecek huzun gozyaslarii.devrimciler nasil sever ,gercek aşk nedir okuyunca anlayacaksiniz..
Komiser MemoDritëro Agolli · Oda Yayınları · 199225 okunma
Ben karnavalları sevmem. Ama bu karnavallar arasında yaşamaya mecburum! Her yerde bir karnaval oyunu! Karnavallar ve tiyatrolar! Ey gidi insanlar oynayın, oynayın! Sizi gidi oyuncular, oynayın!
«Bir gün benim de partizan olacağım aklına gelir miydi?» diye sordu Alma. Memo ona bakınca, Alma gözlerini kaçırdı. «Tuhaf değil mi, ben her zaman sana güvendim.»> Alma onun ceketinin ucunu tutup, kıvırmaya başladı. Öyle sessizce oturmak istiyordu. Alma!..» dedi Memo. Kolunu onun omuzuna attı. Alma titriyordu.