İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
Rabbim olmasaydı bu kalbim nasıl teskin olurdu? Kalbim bunca ihtimalin altında ezilirken, doğrusu ne yanlışı ne bilemezken, zamanı ne zaman diye diye kendime zulmederken, ne yapmam gerektiğini bile bilmiyor oluşumun acizliğindeyken Rabbim’den gelen bu teskin olmasaydı ben ne yapardım?
“Rabbin sana (lütfundan) öyle verecek öyle verecek ki sen, (bunlardan) hoşnut olacaksın. Ve zamanı geldiğinde Rabbin sana [kalbinden geçeni] bağışlayacak ve seni hoşnut kılacak. ve zamanı gelince Rabbin sana bahşedecek, sen de (bundan) hoşnut ve memnun olacaksın. Rabbin, sana verecek ve sen de böylece râzı olacaksın.”(Duha,5)