Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünyadan ayrıldığım ölçüde korkuyorum ölümden, süren gökyüzüne bakacak yerde, yaşayan insanların yazgısına bağlandığım ölçüde korkuyorum.Bilinçli ölümler yaratmak, bizi dünyadan ayıran uzaklığı azaltmak ve her zaman için yitirilmiş bir dünyanın coşturucu imgelerinin bilincinde olarak sevinçsizce tamamlanışa girmektir.
Birinci mektup
“Ben ülkemi aynı zamanda adaleti de severek sevmek isterim. Büyük olsun da ne tür bir büyüklük olursa olsun, kanla ve yalanla da olsa büyük olsun istemem. Adaleti de yaşatarak yaşatmak isterim onu.”
Sayfa 77
Reklam
Dünyanın bir üstün anlamı olmadığına bugün de inanıyorum. Ama onda bir şeyin anlamı bulunduğunu biliyorum. Bu da insan; çünkü anlamı bulunmasını zo­runlu gören tek varlık o. Bu dünya en azından insanın gerçeğini taşıyor, bizim görevimiz de yazgının kendisine karşı ona ussal gerekçelerini vermek. İnsandan başka ge­rekçesi de yok. Yaşam konusunda vardığımız düşünceyi kurtarmak istiyorsak, işte onu kurtarmamız gerekir. Gü­lümsemeniz ve horgörünüz, "İnsanı kurtarmak da ne de­ mek ki?" diyecek bana. Size bütün varlığımla haykırıyo­rum, insanı kurtarmak onu sakatlamamaktır, ona yalnız­ca kendisinin tasarlayabildiği adalet şanslarını vermektir.
Sütunun dibinde tek başıma, gırtlağına yapışılmış ve son söz olarak inancını haykıran birine benziyordum . Benliğimde her şey, böyle bir bo­yun eğişe karşı çıkıyordu .
Ama bu ülkede keder, güzelliğin bir yorumundan başka bir şey değildir. Ve akşamın içinde hızla kayıp giden trende, içimde birşeylerin çözüldüğünü duyuyordum. Bugün, kederin yüzüyle birlikte, bunun gene de mutlu­luk adını taşıdığından nasıl kuşku duyabilirim?
Ve aynı zaman­ da hem kendimden uzaklaşmamı, hem dünyada varlığı­ mı hiçbir zaman bu denli güçlü duymadım
Reklam
İnsanın ölçüsü mü? Sessizlik ve ölü taşlar. Geri kalan ne varsa hepsi tarihin malı.
Bu dinsiz ve putsuz halk, kalabalık yaşayıp yalnız ölür.
Bu anlamda, yaşamımı, denizin ve şimdi şarkıya başlayan ağustosböceklerinin iç çekişiyle dolu, sıcak taş tadında bir yaşamı vazgeçişle seviyor ve ondan özgürce söz etmek istiyorum: Bana insan koşulumun gururunu veriyor.
Sayfa 22 - Albert CamusKitabı okudu
139 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın içinde iki farklı eser var. Düğün;Cezayir günlerinden, gençlik eseri: dört adet denemeden oluşuyor. Cezayir betimlemeleri, doğa, deniz ve tabiatta bakış ve anlam. Deneme sevenlerin çok hoşuna gidecek farklı bakış açıları kazanacaklardır. Bir Alman dosta mektuplar ise yazarın, Nazi Almanya ile Fransa odağında özgürlüğü, adaleti, savaşın, baskı ve zorbalığın karşısındaki tutumunu anlatıyor. “Saçma’dan anlama giden yol” çok güzel anlatılıyor. Ulus devleti,bir ülkeye bakışı sevgiyi çok iyi anlatıyor. Bizim gibi ulus devletler için önemli sevgi betimlemesi var. Benim çok hoşuma giden bir tutumun alıntısını paylaşıp bitirmek istiyorum. “Adaletsiz bir ülkeyi, asla "kendi ülkemdir" diyerek sevemem. Çünkü adaletin olmadığı yerde insanca yaşam, dolayısıyla insan yoktur. İnsanın olmadığı yerde de "ben" yokum!”
Düğün - Bir Alman Dosta Mektuplar
Düğün - Bir Alman Dosta MektuplarAlbert Camus · Can Yayınları · 2015554 okunma
Reklam
Bugün budala kral olmuş, bense yaşamın tadını çıkarmaktan korkana budala derim.
Eylül'ün ilk yağmurları, bunca şiddetten ve gerginlikten sonra kurtulmuş toprağın ilk gözyaşları gibi, sanki birkaç gün sürercesine sevgiye burnunu sokarcasına.
"Hayır, önemli olan ben değildim, dünya da değildi, yalnızca uyum ve ondan bana aşkı doğurtan sessizlikti."
Ama, biliyorum ki bu dünyada bir şeyin, insanın, anlamı var: Çünkü insan kendisine bir anlam arayan tek varlıktır. Bu dünyada hiç olmazsa bir insan gerçeği var ve bizim bütün çabamız ona kaderi karşısında direnmesini sağlayacak sebepler bulmaktır. Aslında kadere karşı direnmeyi sağlayacak tek sebep de yine insan; ve eğer hayat anlayışınızı kurtarmak istiyorsanız önce insanı kurtarmanız gerek.
Çünkü siz umutsuzluğunuzdan bir sarhoşluk yarattınız, çünkü bu sarhoşluğu bir ilke yapıp onun esiri oldunuz; insanın özünde var olan yoksulluğu tamamlamak için onunla savaşmayı, bütün eserlerini yok etmeyi göze aldınız. Bense umutsuzluğu ve işkence altında inleyen bu yeryüzünü kabullenmeyerek insanların birlik olarak kaderlerine karşı başkaldırmalarını, savaşmalarını istiyordum.
467 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.